![]() |
Tweet |
Son dönemlerde çıkan ilginç ve ciddi bir araştırma süreci sonrası ortaya çıkan muhteşem bir eser. Türk Kırmızısı. Belgesel yönetmeni ve tarih araştırmacısı Turan Şahin tarafından titiz bir çalışma ve yaklaşık 10 yıllık bir emeğin ardından ortaya konan eser Ötüken Neşriyat tarafından basıldı. Okuyucular ile buluştu. Kitap bir solukta okunacak. Sonrasında da yılda bir gözden geçirilmesi gereken güzel bir araştırma eseri. Bir medeniyet kurucusu olarak Türk Milletinin, dünya insanlığına kattığı önemli unsurlardan biri olarak bir rengin hikayesini anlatıyor. Biz kitabı alıp okuyacaklara keyifli okumalar dilerken, Türk Kırmızısı hakkında dünyada sahanın uzmanları neler söylemiş bir iki örnek verelim…
“Türk Kırmızısı bütün dünyayı ele geçirdi. Türk Kırmızısı 19. yüzyılın yarılarında radikal değişikliklere sahne olan büyük kimyasal araştırmalarının da kaynağı. Türk Kırmızısı her zaman görüp görebileceğimiz en iyi macera olarak kalacaktır; küçük bir pamuğun dünyayı ele geçirme macerasıdır bu.” J. Jacqua
“Yaşlı İngiltere, ordusunda ve avcılarına parlak Türk Kırmızısı giydirerek ince zevkini kanıtlamıştı.’’F. Keller
“Türk Kırmızısı ününü ona tüm evrenin hayranlık ve güven duyduğu, gurur ve kıskançlıkla saklanan sırrına borçlu.”J.B. Vitalis
“19. yüzyıl boyunca kovboylar tüccarlardan Türk Kırmızısı kumaştan satın alıp, gururla boynuna bağladı. Bu cesur bandanalar daha sonra batı romanlarına konu olup yaygınlaştı. Roman kapaklarında kovboy kıyafetlerini simgeleyen Türk Kırmızısı ikonlar aynı zamanda vahşi batı gösterilerinin afişlerini süslemekteydi.”D. Reeves
“Avrupa’da pamuk baskı endüstrisinin gelişmesi sadece üretim aşamaları bilgisiyle olmamıştı. Mordan ve yeni boyalarla, özellikle iki temel renk olan Türk Kırmızısı ve indigo mavisi ile olan denemelerin de bu gelişime katkısı olmuştu.”G.B. Souza
“Türk Kırmızısı formülü o kadar büyük öneme sahiptir ki; bu dört ortak, dört farklı anahtarın aynı anda açılabildiği bir kasa yaptırırlar ve formülü bu özel kasada muhafaza ederler. Rouen şehrinde kurulan fabrikalarda yüzlerce işçi çalışır ama işçiler sınıflara ayrılmıştır ve hücre örgütlenmesi ile birbirlerinden habersiz çalışırlar. 10 yıl boyunca, 5 Nisan 1756 yılına kadar bu gizli çalışma devam eder ve ortaklar büyük servet edinirler.” L. Peynal