Bugun...


ERDEM YÜCEL

facebook-paylas
BUNLARI DA MI GÖRECEKTİK...
Tarih: 09-06-2025 03:18:00 Güncelleme: 09-06-2025 03:18:00


İç Ana­do­lu ka­sa­ba­la­rın­dan bi­rin­de yak­la­şık bir aydır ya­şa­mak­ta­yım. Bu arada ya­zı­la­rı­mı da ak­sat­ma­dan ora­dan yaz­ma­ya ça­lı­şı­yo­rum. Git­ti­ğim yer­ler­de ön­ce­lik­le ora­nın ta­ri­hi­ne, sonra da eski eser­le­riy­le il­gi­len­me­ye, bir şey­ler öğ­ren­me­ye adet et­mi­şim­dir. Ön­ce­ki yıl­lar­da bu ka­sa­ba­da­ki ta­ri­hi eser­le­ri bir der­gi­de yaz­dı­ğım­dan bu kez ka­sa­ba­nın sos­yal ya­şan­tı­sı üze­rin­de dur­mak is­te­dim. Ger­çek­te her yö­nüy­le ge­liş­miş bir ka­sa­ba; orada ya­şa­yan­la­rın bir kısmı çağ­daş ya­şa­mı be­nim­se­miş aydın ki­şi­ler… 
 
Ne yazık ka­dın­la­rın ve genç kız­la­rın üze­rin­de ma­hal­le ve ta­ri­kat­la­rın ağır bas­kı­sı his­se­di­li­yor. Daha ön­ce­ki “İç Ana­do­lu’nun bir ka­sa­ba­sın­da ki göz­lem­le­rim” baş­lık­lı köşe ya­zım­da orada ya­şa­yan genç kız­la­rın so­run­la­rı ve dü­şün­ce­le­ri üze­rin­de dur­muş­tum. Bu kez ma­dal­yo­nun diğer yö­nü­ne de­ğin­mek is­ti­yo­rum.
 
Ta­ri­kat­la­ra devam eden ço­ğun­lu­ğu eği­tim­siz ka­dın­lar özel­lik­le cuma gün­le­ri bir yer­ler­de top­la­na­rak soh­bet adı al­tın­da vaaz din­li­yor­lar. On­la­rın üzer­le­rin­de mür­şit, şeyh efen­di, hanım anne ve sûfi (!) bas­kı­la­rı gözle gö­rü­nür de­re­ce­de et­ki­li. Dü­şün­me­den on­la­rın söy­le­dik­le­ri­ne ina­nı­yor­lar. Dü­şün­mek, soru sor­mak günah sa­yı­lı­yor.
 
O ka­dın­lar­dan ba­zı­la­rıy­la çe­şit­li or­tam­lar­da ko­nuş­ma­ya ça­lış­tım. Ba­zı­la­rı er­kek­ler­le ko­nuş­mak di­ni­miz­de yok di­ye­rek ka­çın­dı, ko­nu­şa­bil­dik­le­ri­min ise ağız­la­rın­dan adeta ker­pe­ten­le çeker gibi bir şey­ler al­ma­ya ça­lış­tım. Sa­nı­rım kıs­men de ba­şa­rı­lı oldum ki; bu ya­zı­yı ya­zı­yo­rum.
 
Der­gâ­ha devam eden ka­dın­lar­dan ba­zı­la­rı­nın te­le­fon­la­rın­da sa­kal­lı, çir­kin yüzlü, göz­le­ri vel­fec­ri oku­yan tip­le­rin re­sim­le­ri var. Kim ol­duk­la­rı onlar söy­le­me­se­ler bile çok açık; devam et­tik­le­ri ta­ri­ka­tın şeyh efen­di­si!. Ba­zı­la­rı­nın ev­le­ri­nin du­var­la­rın­da bile bu efen­di­ba­ba veya mür­şit de­ni­le­nin fo­toğ­raf­la­rı ası­lıy­mış…
 
Kuş­ku­suz on­la­rın eş­le­ri de aynı ka­fa­da ol­ma­lı ki buna izin ver­miş­ler. Nasıl ol­duy­sa iç­le­rin­den bi­ri­si oto­büs­ler­le Adı­ya­man’daki bir başka şeyhe zi­ya­re­te git­tik­le­ri­ni ağ­zın­dan ka­çır­dı. Orada yere se­ri­li şil­te­ler­de yat­mış­lar, birer tas çorba iç­miş­ler sonra da bir mü­ri­de gö­nül­le­rin­den ne ko­par­sa se­va­ba gir­mek için pa­ra­lar bı­rak­mış­lar. İçle­rin­den bi­ri­si ora­da­ki mür­şi­din ha­nı­mı­nın bir ara çar­şa­fı ha­va­la­nıp kol­la­rı or­ta­ya çı­kın­ca ka­dı­nın dir­sek­le­ri­ne kadar bi­le­zik­ler­le kaplı ol­du­ğu­nu gör­müş. Sonra da kendi ken­di­ne piş­man olmuş; neden para ver­dim diye...
An­la­şı­lan ser­ma­ye­siz en kolay ti­ca­ret…
 
Ka­dın­lar­dan bi­ri­nin an­lat­tı­ğı­na göre İstan­bul’daki bi ta­ri­ka­tın mür­şit ve­ki­li ka­sa­ba­ya gel­miş ve felç­li bi­ri­ni zi­ya­ret et­me­si rica edil­miş. Onu davet eden­ler mür­şit ve­ki­li­ni kar­şı­la­mak için so­kak­la­ra dö­kül­müş­ler. Yo­lu­nu şa­şı­ran kara çar­şaf­lı mür­şit ve­ki­li­ni bul­muş­lar, ayak­ka­bı­la­rı­nı el­le­riy­le çı­kar­mış­lar ve has­ta­nın ya­nı­na gö­tür­müş­ler. Mür­şit ve­ki­li oda­da­ki ka­dın­la­rın el­le­ri­ni iki eli ara­sı­na ala­rak Arap­ça bur şey­ler söy­le­miş. Sonra has­ta­ya bak­mış, ba­şı­nı örtün yoksa me­lek­ler bu­ra­ya gir­mez demiş… Ar­dın­dan has­ta­nın su­yu­na Arap­ça bir şey­ler söy­le­miş… Mür­şit ve­ki­li geldi diye her­kes mut­luy­muş…
 
Ka­sa­ba­da yay­gın bir söy­len­ti­ye göre; ho­ca­nın biri genç bir kızı kuma ola­rak almış. Et­raf­ta­ki­ler hoca efen­di ayıp değil mi kızın ya­şın­da diye söy­len­me­ye baş­la­yın­ca:
“Ne yap­say­dım kızın kim­se­si yoktu. Or­ta­da kal­ma­sın diye aldım ve böy­le­ce sevap iş­le­dim” demiş.
 
Bir­kaç yıl ön­ce­si ba­şı­na buy­ruk genç bir kızı us­lan­sın di­ye­rek zorla para ve­re­rek ya­tı­lı kuran kur­su­na ver­miş­ler. Kuran kur­sun­da diğer kız­lar­la senli benli ko­nuş­mak, gül­mek, şa­ka­laş­mak ya­sak­mış.. Cep te­le­fo­nu elin­den alın­mış, dı­şa­rı çık­ma­sı da ola­nak­sız­mış. Kısa bir süre orada kalan kız bir fır­sa­tı­nı bulup ka­ça­rak öz­gür­lü­ğü­ne ka­vuş­muş… Aile­si ça­re­siz ses çı­ka­ra­ma­mış. Yük­sek tah­si­li­ne devam etmiş, ev­len­miş ve şim­di­ler­de Ame­ri­ka’da eşiy­le bir­lik­te mutlu ya­şı­yor­muş…
 
Sö­zü­nü et­me­ye ça­lış­tı­ğım bu or­tam­la­ra eği­tim­siz ka­dın­la­rın git­ti­ğin­den söz et­miş­tim. Ne yazık ki; eği­tim­li olup da kara çar­şa­fa giren kız­la­rın ol­ma­sı da ge­lecek için ger­çek­ten üzün­tü ve­ri­ci.
 
Benim şim­di­lik göz­le­ye­bil­di­ğim bu kadar on­la­ra ye­ni­le­re ek­le­nir­se bir başka ya­zı­da bu ko­nu­ya tek­rar dö­ne­bi­li­rim.


Bu yazı 15 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
GAZETEMİZ

nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI