Tweet |
Son yıllarda hayvancılıkta girdi maliyetlerinin artması, canlı hayvan ve et fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Büyükbaş hayvan fiyatları 220 bin TL’ye, küçükbaş hayvan fiyatları ise 11-20 bin TL arasında değişiyor. Bu durum, tüketicinin alım gücünü zorlamakta ve kurbanlıkların besicilerin elinde kalmasına yol açmaktadır.
Et ve Süt Kurumu’nun yüzde 25 zam kararıyla et fiyatları 700 TL’ye kadar yükselmiş, Brezilya ve Uruguay’dan ithal edilen hayvanlarla fiyatlarda kısmi bir düşüş yaşanmıştı. Ancak uzmanlar, bu düşüşün kalıcı olmayacağına dikkat çekiyor.
Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, et sorununun çözümünde yerli üretimin desteklenmesinin ve yem ile süt sorunlarının çözülmesinin gerektiğini vurguluyor. Türkiye’nin kaba yemde dışa bağımlı olduğunu, süt üreticisinin artan maliyetler nedeniyle zorlandığını ve hayvan sayısının azaldığını belirtiyor.
TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu ise sorunun üretimdeki plansızlık olduğunu belirterek, uzun vadeli tarım politikalarına ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor. Solakoğlu, enflasyonu baskılamak için çiğ süt fiyatlarının düşük tutulmasının anaç hayvan kesimini artırdığını ve ithalat bağımlılığını artırdığını söylüyor. Ayrıca, et fiyatlarının Ağustos-Eylül aylarında tekrar yükseleceğini öngörüyor.
Uzmanlara göre, uygun fiyatlı et için yem ve süt sorunlarının çözülmesi, planlı tarım politikaları ve yerli üretimin teşvik edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, halk sürekli yüksek et fiyatlarından mustarip olacak.