MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN
CUMHURİYET İLE İLGİLİ SÖZLERİNDEN
BAZILARI...
“Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister. Hükümetlerin icraatı menfi olup da millet itiraz etmez ve iktidarı düşürmezse bütün kusur ve kabahatlere katılmış demektir.”
“Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.”
“Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.”
“Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister.”
Tarihi seyir içerisinde bakıldığı zaman aslında Türk Milleti yaşadığı her dönemin yönetim şekillerinden istifade etmiş. Ve yaşanılan çağın anlayışına da uygun olarak mevcut yönetim şeklini en iyi şekilde kullanmaya çalışmıştır.
Eğitim ve iletişimin olmadığı zaman dilimlerinde lider anlayışının olduğu zamanlarda, han sultan padişah gibi unvanları alan Türk liderler, etraflarında sağlam bir yönetim kurarak devletlerini çoğunlukla iyi yönetmişlerdir. Ne zamanki iyi devlet adamlarının yerine yalakalar almaya başlamışsa o zaman da devlet ayakta kalamamış yıkılmıştır.
Ağırlıklı olarak son 200 yılda dünyada değişen yönetim anlayışlarına paralel olarak Türk Devleti de Atatürk’ün önderliğinde kurduğu cumhuriyet ile yeni çağa uyum sağlamış. Kurumlarını ve devlet yapısını geçte olsa hızlı bir şekilde oluşturmuştur.
Bugün geldiğimiz noktada, dünyada halkı huzur ve refah içinde yaşayan ülkelerin cumhuriyet ve demokrasiyi iyice benimsemiş ve sindirmiş olan ülkeler olduğunu görüyoruz. Denetlenebilir devlet, yetki dağılımı ve hukukun üstünlüğü konularına en çok uyan devletler bugün dünyada en ileri ülkeler konumundadırlar. Bunun dışında olanlar da ülkelerinde varlık içinde yokluk çekmektedirler.
Şu söz çok büyük ve çok önemlidir. DEVLETİN DİNİ ADELETTİR. Aslında insanlık tarihinin en önemli konusu budur. Devleti oluşturan insanların hangi gelenek hangi inanç hangi etnik kökenden gelirse gelsin, herkes için ADALET varsa orada huzur orada ekonomik refah vardır.
100 yıllık süreç boyunca zaman zaman aksamaları olsa da ülkemiz demokrasinin nimetlerinden faydalanıyor. Ama her fırsatta ortaya çıkan, toplumsal dinamikleri de lüzumsuz yere harekete geçiren dini ve milli değerleri pazarlayan siyasetçilerimiz, maalesef ülkemizin gerçek sorunlarla yüzleşmesini engelliyor. Sağcılar muhafazakâr insanlarımızın hassas noktalarına, solcular solcu görüşlü insanlarımızın hassas noktalarına yüklenince olan ortaya çıkan tabloda hep kaybeden geniş halk kitleleri oluyor.
Devlet olarak 100 yılda bir türlü oturtamadığımız temel konu, adalet sistemini bir türlü bağımsızlaştıramıyoruz. Her görüşten gelen benim görüşüm egemen olsun diye bastırıyor.
Liyakatsiz insanların yer aldığı adalet mekanizması da kendini korumak için, kendini makama getirenlerin tarafını tutmaya başlayınca da ülkenin dengesi değişiyor. Son dönemde yaşadıklarımıza bakıp, mevcut hükümete laf söylemek hakkımızdır. Ama benzerinin bundan öncekiler de de yaşandığını görünce tam da söylemek istediğimiz ortaya çıkıyor.
Bir türlü cumhuriyetin nimetlerinden eşitçe değil “adilce” yararlanmayı beceremiyoruz. Bir gün bunu becerdiğimiz gün her şey yoluna girecektir.
Yaşasın cumhuriyet…