Her devrin adamı diye bir kavram var. Mahalli İdareler seçimi bitti. Sonuçlar açıklandı Kazananlar sevindi. Kaybedenler üzüldü. Bu ikisinin dışında kalanlar ne yaptı. Durup bekliyor.. Bulunduğu kaba göre şekil alan su misali, her zaman olduğu gibi, gücü elinde bulunduracak olan kazanana doğru akmanın yolunu kolluyor.
Bu omurgasız insan müsvetteleri, iktidar zehirlenmesi yaşayan AKP il ve ilçelerine ait belediyelerin el değiştirmesi ile birlikte çark etmeye başladılar. Dışarıdan bakıldığında 24 ayar altın gibi kıymetli duran bu tür insanlar aslında sadece altın kaplamalı teneke olduğunu gösterdi; üzerindeki kaplama yenilginin yarattığı tahribatla kazınmaya başlayınca asıl vaziyet ortaya çıktı ve gerçek meydana çıktı. Eskiler boşa dememişler: “Boş tenekeden çok ses çıkar.” O kadar çok konuştular, bağırdılar, çığırdılar çok ses çıkardılar ve herkes bunları o kadar samimi sandı ki “O’mu altın gibi adamdır” dediler. Bilemediler ki çok ses çıkaran teneke!
Her seçimin bir kazananı bir de kaybedeni var. Kazanan, kazandım diye aşırıya kaçmamalı, kaybedeni de onure etmelidir. Kaybeden sonuçla ilgilenip, kendini enkaz olarak görmemelidir. Nedenlere odaklanıp, önünde duran yeni zaferine hazırlanmalıdır.
Bu seçim bir gerçeği daha ortaya koydu. Bu gerçek; halka rağmen, onu görmezden gelerek sandıkta kazanacaklarını umut edenlerin, heves edenlerin umut ve heveslerinin boşa çıkacağıdır.
Partilerin üst yönetiminde bulunanların ittifak etmeden hür ve müstakil olarak seçime girecekleri mesajını parti tabanındakilere vermesine rağmen, bu mesajı dikkate almamıştır. Bizim de ön gördüğümüz gibi, siyasi partilerin tabanını teşkil eden “halk” ya da “seçmen” kendi gerçek iradesini ortaya koyarak, tabanda kendi ittifakını oluşturmuştur. Ana muhalefet partisine, yerelde “iktidar” görevi vermiştir.
Üsküdar özelinde de durum değişimden yana olmuştur. Valideler şehri Üsküdar ilk defa bir kadına Belediye Başkanı olması için oyları ile görev vermiştir.
Üsküdar Belediye Başkanı olarak, görevi alan Sinem Dedetaş’ın öncelikle en başta belirttiğimiz üzere; her devrin adamlarına, altın kaplamalı ve çok ses çıkaran tenekelere ve her bir tarafı fırıl fırıl dönen fırıldaklara karşı aşırı duyarlı ve uyanık olması gereklidir. Sadece kendisinin duyarlı ve uyanık olması da yeterli değildir. Yol yürüyeceği takım arkadaşlarını da bu minval üzere seçmeli ve konumlandırmalıdır. Tabi ki biz seçilmiş bir insana ne yapması gerektiğini söyleyemeyiz, sahada çalışan bir gazeteci olarak uyarıda bulunmak ise sorumluluğumuzdur.
Ramazan Bayramınız kutlu olsun...
Sevgi ve selam.