2024 yılının Kurban Bayramı öncelikle bütün İslam ve insanlık alemi için kutlu olsun. İnşallah bu bayram da insanlarımız için huzur ve kardeşlik kapılarının açılmasına sebep olur.
Özellikle son 15 yılı esas alırsak, bayramlar giderek dijital ortamın kurbanı olmaya doğru hızla ilerliyor. Önceleri insanlar bayramlarda ziyarete giderler. Dostluklar pekişir. Ailevi bağlar kuvvetlenir. Birbirleriyle yakınlaşmalar daha çok olurdu. Şimdiler de ise toplu mesajlarla iş geçiştirilmeye çalışılıyor. Bazen öyle oluyor ki binlerce arkadaşınız var sanıyorsunuz ama gerçekte yapa yalnız olduğunuzu fark ediyorsunuz.
Sosyal medya iletişim ağları kullanılarak gönderilen mesajların önemli bir bölümü de birbirinin tekrarı oluyor. Aynı klasik ifadeler aynı emojiler vs. kuru ve boş bir iletişim şekli.
Oysa yapılması gereken, üşenmeden insanların araçlarına atlayıp, ya da uygun mekân ve uzaklıklar içen toplu taşımalara binerek en yakınından başlayarak akraba ziyaretleri yapmaktır. Yüz yüze görüşmek. Büyüklerin ellerinden öpmek ve sevgi saygı ile sarılmaktır kucaklaşmaktır. Bayram zaten tam olarak da budur. Anaya sarılmaktır babaya sarılmaktır ananın ve babanın kokusunu hissetmektir bayramlaşmak.
Evladının özlemini gidermesidir insanın en büyük bayramı. Birlik ve beraberlik soğuk dijital mesajla değil, kalabalık içinde kahvaltı yapmaktır. Sohbet etmektir. Küçük çocukların büyükleriyle beraber olmasıdır. Toplumsal harcın en büyük unsuru aile içinde her yaş gurubunun bulunmasıdır.
Böylece yuvalar sağlam ülkelerin geleceği mutlu olur. Bizim gibi dini bayramları olmayan birçok millet ve ülke farklı bayramlar icat ederek toplumsal boşluğu bu şekilde doldurmaktadır.
Bu bayram Kurban Bayramıdır. Çocuklarımızın yaşlarının uygunluğuna göre kurban ibadetinin nasıl gerçekleştiğini de görmeleri gerekir. Özellikle şehir hayatında doğup büyüyen çocukların, imkânı olan ailer varsa mutlaka Anadolu’ya köye götürülmesi çok iyi gelir. Çocuklarımız toprakla buluşur. Yediği sebze ve meyvelerin nasıl yetiştiğini görür. “BABA OCAĞI” diye bir tabir vardır bizim geleneklerimizde. Her evlat baba ocağını görmelidir. Hayata tutunma çabasında mutlaka köklerine doğru yolculuk yapması için baba ocağını dede ocağını görmelidir çocuklarımız. Bağlarından kopmuş çocuklar yarın arkasına bakmadan sadece para kazanmak uğruna ülkesini terk edip gidebilir. Ve gidiyorlar da. En azından çekip gitmek değil sorunları çözmek için gayret gösterecek nesiller istiyorsak onları kökleriyle buluşturmalı, bayramları da bunun için fırsat bilmeliyiz.
Hepimize hayırlı bayramlar olsun inşallah...