Bugun...


ERDEM YÜCEL

facebook-paylas
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Tarih: 01-09-2024 14:03:00 Güncelleme: 01-09-2024 14:05:00


Türk Ta­ri­hin­de Ağus­tos ayı­nın ayrı bir yeri ve önemi var­dır. Yüz­yıl­lar ön­ce­si bu ayda çe­şit­li sa­vaş­lar ya­pıl­mış, za­fer­ler ka­za­nıl­mış­tır. Oysa 30 Ağus­tos Zafer Bay­ra­mı hep­sin­den ayrı bir önemi var­dır ve Tür­k’ün en büyük bay­ra­mı­dır. Ata­türk’ün 26 Ağus­tos’ta baş­lat­tı­ğı 30 Ağus­tos za­fe­ri söz­cü­ğün tam an­la­mıy­la Türk­le­rin va­ro­lu­şu­nun sim­ge­si­dir. Bu büyük za­fe­rin ar­dın­dan ya­pı­lan Lozan ant­laş­ma­sı Türk­le­rin tapu se­ne­di ol­muş­tur.

Büyük Ta­ar­ruz ola­rak da isim­len­di­ri­len 30 Ağus­tos Zafer Bay­ra­mı Ata­türk’ün Nut­ku’n­da ay­rın­tı­la­rıy­la an­la­tıl­mış, ar­dın­dan Cemal Sü­rey­ya, İlber Or­tay­lı, Sinan Mey­dan gibi ger­çek ta­rih­çi ve araş­tır­ma­cı on­lar­ca yazı ve kitap yaz­mış­lar­dır. Nazım Hik­met de Kur­tu­luş Sa­va­şı des­ta­nıy­la bu za­fe­ri ölüm­süz­leş­tir­miş­tir. 

Bu sa­va­şa yok­luk­lar içe­ri­sin­de nasıl ha­zır­la­nıl­dı­ğı, hangi as­ke­ri tak­tik­le­rin öne çı­ka­rıl­dı­ğı­na ve za­fe­re nasıl ula­şıl­dı­ğı­na de­ğin­mek is­te­mi­yo­rum. İste­yen­ler ger­çek ta­rih­çi ve ya­zar­la­rı­mı­zın yaz­dık­la­rın­dan öğ­re­nir­ler, öğ­ren­mek is­te­me­yen­le­re ise söy­le­yecek sözüm yok.

Ata­türk; “Mil­le­ti kur­tar­ma­ya ça­lı­şan­la­rın aynı za­man­da me­se­le­le­rin­de de birer na­mus­kâr mü­te­has­sıs, faal birer âlim ol­ma­la­rı la­zım­dır” di­ye­rek bu ko­nu­da son nok­ta­yı koy­muş­tur.

Ne ga­rip­tir ki; top­lu­mu­muz­da çev­re­si­ne ta­rih­çi ol­du­ğu­nu inan­dır­mış biri çı­ka­rak “Milli Mü­ca­de­le­yi keşke Yunan ka­zan­say­dı” de­miş­ti.
Bence ona za­val­lı söz­cü­ğü bile az kalır.

30 Ağus­tos Zafer Bay­ra­mı­’nın biz­le­re neler ka­zan­dır­dı­ğı­nı an­la­ya­bil­mek için Os­man­lı Ta­ri­hi­’nin son yüz­yıl­la­rı­na bak­mak ge­re­kir.

Ka­nu­ni’nin son dö­nem­le­rin­de Os­man­lı­’nın çöküş sü­re­ci­nin baş­la­dı­ğı, sa­na­yi dev­ri­mi ile ay­dın­lan­ma­yı ka­çır­dı­ğı ve son pa­di­şa­hın da İstan­bul’da İngi­liz su­bay­la­rı­nın kar­şı­sın­da el pençe dur­du­ğu, on­la­rın emir­le­ri­ni uy­gu­la­dı­ğı bi­lin­me­li­dir.

30 Ağus­tos za­fe­ri ka­za­nıl­ma­mış, cum­hu­ri­yet ku­rul­ma­mış ol­say­dı İstan­bul İngi­liz­ler başta olmak üzere ya­ban­cı­la­rın şeh­riy­di.

Ana­do­lu’nun do­ğu­su Rus­la­rın ve Er­me­ni­le­rin eğe­men­li­ğin­dey­di. İzmir ve çev­re­si bir Yunan şeh­riy­di.

Bursa ve diğer Mar­ma­ra şe­hir­le­ri­nin hâ­ki­mi ya­ban­cı­lar­dı.
Ana­do­lu’nun gü­ne­yi ve do­ğu­su Fran­sız­la­rın, Ege­nin bir bö­lü­mü İtal­yan­la­r’ın­dı.
Böyle olun­ca da Türk­ler An­ka­ra çev­re­si­ne sı­kış­tı­rıl­mış dar bir alan­da ya­şa­ya­cak­lar­dı.

Bütün bun­la­rı bi­le­bil­mek için Sevr Ant­laş­ma­sı­’nın hü­küm­le­ri­ni oku­mak, öğ­ren­mek ge­re­kir. Ne ga­rip­tir ki; gü­nü­müz­de Lozan’ın ye­ri­ni ve ana mad­de­le­ri­ni bil­me­yen­ler gizli hü­küm­ler­den söz ede­rek, bil­giç­lik tas­lı­yor­lar. Oysa Lozan’ın bütün hü­küm­le­ri açık­tır ve gizli hü­küm­ler diye bir şey yok­tur. Bi­lim­sel ola­rak açık­lan­mış­tır.

Ata­türk ta­ri­hi ve özel­lik­le Os­man­lı­yı çok iyi in­ce­le­miş, geç­miş­te ya­pı­lan yan­lış­la­rı özüm­se­miş­ti. Os­man­lı­nın ye­nil­di­ği, ba­tı­nın bir kıs­mıy­la Bal­kan­la­rı yi­tir­me­sin­de­ki yan­lış­la­rın ne­re­den kay­nak­lan­dı­ğı­nı öğ­ren­miş­ti. Kı­sa­ca­sı sa­vaş­la­rın duy­gu­lar­la, ha­ma­set­le ka­za­nı­la­ma­ya­ca­ğı­nı aklın öne çı­ka­rıl­ma­sı­nın öne­mi­ni bi­li­yor­du. Bu yüz­den de 30 Ağus­tos za­fe­ri ka­za­nıl­mış­tır. Kuşku yok ki; bu za­fe­rin ka­za­nıl­ma­sın­da İstan­bul Hü­kü­me­ti­’nin yı­kı­cı karşı koy­ma­sı­na rağ­men Ana­do­lu in­sa­nın ver­di­ği des­tekde unu­tul­ma­ma­lı­dır.

İnönü, Sa­kar­ya, Dum­lu­pı­nar’dan sonra 26 Ağus­tos 1920’de baş­la­yan Büyük Ta­ar­ruz; işgal al­tın­da­ki vatan top­rak­la­rı­nı ya­ban­cı güç­ler­den kur­tar­mak üzere baş­la­mış; Afyon, Es­ki­şe­hir, Uşak, Aydın, Ma­ni­sa, İzmir başta olmak üzere diğer şe­hir­ler peş peşe kur­ta­rıl­mış­tır.

Ata­türk savaş gü­cü­nün ya­nın­da dip­lo­ma­si­ye de önem ver­miş­ti. Sov­yet­ler­ ile 16 Mart 1921'de dost­luk an­laş­ma­sı ya­pıl­mış, on­lar­dan silah, cep­ha­ne ve maddi yar­dım­lar alın­mış­tır.  Ay­rı­ca 13 Ekim 1921'de Sov­yet­ler Bir­li­ği, Er­me­nis­tan, Gür­cis­tan ve Azer­bay­can ile Kars Ant­laş­ma­sı­nı ya­pa­rak ül­ke­nin do­ğu­su gü­ven­ce al­tı­na alın­mış­tır. Bu­nun­la da ye­tin­me­ye­rek 20 Ekim 1921'de An­ka­ra Ant­laş­ma­sı ile Fran­sız­la­rın güney top­rak­la­rı­mız­dan çe­kil­me­le­rini sağ­la­mış­tır. Bütün bun­lar göz önüne alın­dı­ğın­da; 30 Ağus­tos’a yal­nız­ca as­ke­ri yön­den değil, dip­lo­ma­si yö­nün­den de büyük bir zafer ola­rak ba­kıl­ma­lı­dır. Ay­rı­ca dün­ya­ya ba­rış­tan yana me­saj­lar ve­ril­miş­tir.

Milli Mü­ca­de­le­nin 30 Ağus­to­sun ve Cum­hu­ri­ye­tin de­ğe­ri­ni bil­me­li­yiz. Bu zafer kolay ka­za­nıl­ma­dı...



Bu yazı 164 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
GAZETEMİZ

nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI