Bugun...


ERDEM YÜCEL

facebook-paylas
Fethi Ahmet Paşa Yalısı (Pembe Yalı)
Tarih: 25-11-2023 23:41:00 Güncelleme: 25-11-2023 23:41:00


Kuzguncuk’un günümüze ulaşan en önemli sivil mimari örneklerinden olan Fethi Ahmet Paşa Yalısı Paşalimanı Caddesi’nin üzerinde, kara yolunun altında, deniz seviyesindedir.

Kuzguncuk’ta geçirdiğim çocukluk yılarımda Üsküdar’a yürüyerek giderken çukurda kalan yalıyı ana yoldan ayıran duvarlar üzerine oturur ve hakkında çeşitli şeyler anlatılan bu yapıyı seyrederdim. Bazılarına göre yalının içerisinde atla dolaşan varmış. Ahmet Fethi Paşa öldüğünde hizmetkalar onun topladığı Beykoz işi  çeşmibülbüller başta olmak üzere  cam eserleri  paşanın sevdiklerini başka gözler görmesin diyerek denize atmışlar…  Sonraki yıllarda öğrendiğime göre Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilip öldürülmesi olayı bu yalıdan izlenmiştir.

XIX. Yüzyıl yapılarından bir örnek olup ilk sahibinin kim olduğu bilinmemektedir. Fethi Ahmet Paşa (32) bu yalıyı kim olduğunu bilemediğimiz İsmet Bey isimli bir kişiden satın almış ve geniş kapsamlı biçimde onarmıştır. Salah Birsel, Paşanın bu yalıyı Mihrûmah Sultan’ın torunlarından bir hanımın kocası olan bir Şeyhülislamdan aldığını ileri sürmüştür.

Fethi Ahmet Paşa renginden ötürü bazı kaynaklara Pembe Yalı olarak geçen yalıyı zevkle döşemiş, zaman zaman da onarmıştır. Yalının kapı ve pencereleri yapıldığı dönemin özelliklerini taşımaktadır. Avrupa’da çeşitli görevlerde bulunan Paşa yalıyı en nadide eserlerle süslemiştir. Bunda öylesine mahir olmuştur ki, Sultan Abdülmecid Dolmabahçe Sarayının döşenmesini bile ona bırakmış, bu yüzden de sarayda ismi Bezirgân Paşaya çıkmıştır. İstanbul’da kurdurduğu billur evani imalathanesinde yapılan çeşmibülbüllerle yalısını süslemiştir.

Mimari yönden yalı harem ve selamlık olmak üzere iki ayrı bölümden meydana gelmiştir. Fethi Ahmet Paşa’nın orijinal şeklini değiştirmeden onardığı yalının cephe görünümü ile içerisi tipik bir Osmanlı sivil mimari örneğini yansıtmaktadır. İki katlı onaltı oda ve çok büyük iki salondan oluşan yalının üst katı diğer Boğaziçi yalıları gibi hiçbir sütuna veya desteğe dayandırılmamıştır. Üst kattaki iki uç ve ortalardaki dörder büyük böğründe ile dışarıya taşırılmış ve bu durum cephe görünümüne hareketlilik kazandırmıştır. Alt kattaki selsebillerle süslü bahçe iki yönlü merdivenlerle tamamlanmıştır. Mimaride karnıyarık tabir edilen plan tipi bu yalıda uygulanmıştır. Sofalar biri büyük biri küçük olup uzunlamasına uç uca düzenlenmiştir. Her ikisinin de uzunlamasına deniz ve koru tarafında değişik büyüklükte odalara yer verilmiştir. Büyük sofanın Kuzguncuk iskelesi tarafına bakan dar yüzüne merdivenler yerleştirilmiştir.

Yalının Üsküdar tarafındaki harem dairesiyle uşak odaları ile mutfağı 1926 yılında yanmıştır.

Paşanın ölümünden sonra yalı Paşanın damadı İngiliz Said Paşa’nın torunu Avukat Şevket Mocan’a miras yoluyla kalmıştır. Çam, çınar ve köknar ağaçlarının çoğunluğunu oluşturduğu arkasındaki koru belediye tarafından kamulaştırılmıştır.

Mocan boyaları dökülen yalıyı pembeye boyatmış ve tarihi kaynaklarda Pembe Yalı kalmıştır.

 

 

 



Bu yazı 624 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI