Oy verene Ege ve Marmara kıyılarından boy boy koy veriyorlar. Yeter ki siz oy verin. Siz oy verdikten bir süre sonra yetkili birimler size, koy vermeye gelecek. Siz nasıl tercih ederseniz? Tüm yetkilerini kullanıp çok güzel koy verecekler. Dünyada beğenmediniz cennette koy verirler. Hadi bu son olsun özel olarak uzayda koy versinler ve Yerçekimi de bonus olsun!
Bize oy vermedin ne olacak? Dünyanın en güzide yeri NAHÇIVAN’a tayin olursun. Seçim çalışmaları sırasında davullar çaldı. Pankartlar asıldı. Eşantiyonlar dağıldı. Binlerce araç Haymana beygiri gibi bir oraya bir buraya koşturdu durdu. Bu paralar kimden çıktı? Cevap: senden, benden, ondan, bundan, şundan… Adamlar bizim paramızla o meymenetsiz suratlarını seyrettirdiler. Parasını da bizden hizmet edeceğiz diye, yalan dolanla aldılar. Siz emlak ya da çöp vergisi öderken bu parayla binlerce parti bayrağı ile kendi resimlerimi bastırıp seçim öncesi gözüne sokacağım diyeni duydunuz mu?
Sayın Cumhurbaşkanımız yanına aldığı mahşerin 17 atlısı çok sayın Bakanları ile İstanbul’un fedaisi İmamoğlu kuvvetleri üzerine on yedi koldan saldırıyordu. İmamoğlu kuvvetleri kadın, çoluk çocuk cepheye mühimmat taşıyordu. İstanbul Sancak Beyi İmamoğlu Emirgan cephesinde üç adet malikhanesini beyan etmeyi unutmuş, halka anlatmamış olması Kadı efendiyi kızdırmıştı. Ankara’da Altınok isimli Sancak Beyi adayı halka yakın ve iç içe olmak için yüzlerce konutu kapmış (dünyada mekan ahirette nev mekan) diyerek yeni bir akımın öncüsü olmuştu. İstanbul Sancak Beyi adayı Murat Kurum bana oy çıkmayan sandığa el korum. Beni deprem bölgesinde sorun. Bakanlık dönemimde boş zamanlarımda dörtlü okey yapardık. Bana taş atan müsteşar arkadaşa her zaman demişimdir; ben Murat Kurum ıskatana korum. Heh! Heh! Heh!
Kurum İstanbul halkına yiyecek, içecek ve Osmanlı altını yardımı yapıyordu. Sancak Beyi İmamoğlu süt ve ekmekle cevap verip, öne geçmeye çalışıyordu. Ülkede tütün mamülleri ve alkol aşırı pahalı olduğundan, insanlar bir türlü kafayı bulamıyordu ve soruyorlardı ey murat kurum ne olacak bu durum? Murat Kurum’dan cevap geliyordu: Size tünel yapıcam, yol yapıcam. İstanbul’u beşi beş kuruş etmeyen müteahhit çetesine yirmibeş sene daha borçlandıracağım. Garibanın biri sorar: 20 senedir kim yönetiyor bu ülkeyi?
ACI SON
Bu millet hikaye dinlemedi. Masala da karnı toktu. Ekrem İmamoğlu’nun üzerine Ankara’yı İstanbul’a getirirsen, bu millet her zaman mağdurun yanındadır bunu öğrenemediniz mi siz, nerede yaşıyorsunuz? Yıllardır din kalkanını kullanmayın, dini siyasete alet etmeyin cenneti vaad etmeyin diyoruz, ancak üretemeyen AKP’liler bu seçimde yine dine sarıldı.
MHP
Ben 80 öncesi Ülkü Ocakları mensubuyum kendimde bunları yazma hakkını görüyorum. Devlet Bahçeli’nin Tayyip Erdoğan’a yalvarırcasına gidemezsin diye cümle kurması benim kanıma dokunmuştur. MHP varlığını hiçe sayıp, yüzyılın kurtarıcısı Tayyip Erdoğan’dır demesi biz kapıya kilit vuralım, AKP saflarına geçelim demek değil midir?
Bir ülkücü yüzyılın kurtarıcısı olamaz mı? Gerçek bir lider başka bir partinin başındaki şahsı yüzyılın lideri olarak görmesinden ne anlam çıkaralım? Yüzde onbeş olan oy oranı nasıl oldu yüzde beşin altına düştü? Acaba o konuşmaların nasıl bir etkisi oldu?
Yoksa MHP’de değişim zamanı çoktan geldi mi?
Saygılalarımla…