Bugun...


ERDEM YÜCEL

facebook-paylas
BAĞIMSIZLIĞA ATILAN İLK ADIM: 19 MAYIS...
Tarih: 03-07-2022 21:16:00 Güncelleme: 03-07-2022 21:16:00


Evimizin yakınında bir lise var. Öğrenciler yaklaşan 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramına hazırlanıyorlar. Onların boru ve trompet seslerini dinlerken geçmiş yıllarımı düşünüyorum. Çocukluk ve gençliğimdeki milli bayramlarımızda duyduğum o ses belleğimde yer etmiş... Bugün dahi bir sohbet sırasında hangi müziği seversin diye bir soruyla karşılaştığımda, hep aynı şeyi söylerim; boru ve trompet sesi…

Kuşku yok ki; yakınımızdaki lisenin tarih öğretmenleri müfredat baskısı altında 19 Mayıs’ın ne anlama geldiğini, bugünlere o sayede geldiğimizi, emperyalizmin kölesi olmaktan kurtulduğumuzu öğrencilerine anlatmışlardır. Üniversitede ders verdiğim yıllarda bazı fakültelerin son sınıflarında zorunlu “İnkılâp Tarihi” dersleri vardı, sonradan Osmanlı hayali içerisindeki bazıları o yararlı, aydınlatıcı dersi kaldırıldılar. Yazık oldu…

Yine de gençliğin Atatürk ve Cumhuriyet sevgisi engellenemedi. Gençlik, Ata’sına ve Cumhuriyet’e daha çok bağlandı.

Bağımsızlık mücadelesini Samsun’a çıkarak başlatan Atatürk’ün bu girişimi ne yazık ki; yakınlarda saptırılmaya çalışıldı. Ama nafile…

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda Atatürk’ü anmanın yanı sıra onu anlamaya, yaşamını ve devrimlerini öğrenmeye her zamankinden çok ihtiyacımız olduğu da bir gerçektir.

19 Mayıs Türk’ün bağımsızlık mücadelesinin başlangıcıdır. 19 Mayıs ile insanlarımız batının emrindeki padişahların kulluğundan çıkarak özgür bireyler haline geldiler.   

Acaba bazıları hiç düşünmüşler midir; 19 Mayıs olmasaydı; Edirne’den Kars’a kadar Türk Yurdu dediğimiz ülke kimlerin olurdu?

Türkler nerede ve hangi kimlikle yaşardı?

19 Mayıs olmasaydı; işgal altındaki yurdumuzda insanlarımız özgür birey olarak mı, yoksa padişahın kulu olarak mı yaşardı?

Boru ve trompet seslerini dinlerken bir kez daha geçmişi düşündüm. İlkokulda sınıflarımızı grafon kâğıtları ve bayraklarla süslerdik. Kâğıttan ay yıldızlı bayraklarımızın yanı sıra Atatürk ile İsmet İnönü’nün resimlerinin olduğu bugünkü dille posterler de vardı. Cumhuriyet kuşağının aydın öğretmenleri bizlerin anlayacağı dille Atatürk’ü, Cumhuriyeti ve Milli Bayramlarımızın önemini anlatırdı. Bizler de can kulağı ile dinlerdik.

O dönem yayınlanan Hayat ve Radyo dergilerine bakıyorum ve o güzel günler bir kez daha gözlerimin önünden geçiyor. Yaş ilerlemekle beraber demek ki; belleğim beni bırakmamış…

Yıllar sonra İstanbul İnönü Stadyumunda 19 Mayıs törenlerini izleme olanağını bulmuştum.  O günlerde asıl kutlamalar İnönü Stadında yapılırdı. Ne yazık ki, Demokrat Parti döneminde İsmet Paşa’nın ismini silme çabalarına girişilmiş, stadın adı önce Mithat Paşa, sonra Dolmabahçe olmuştu. Ama bu isimler hiçbir zaman tutmamıştı.  Sporseverler yine İnönü Stadı demişti. Benim de o statda çok anılarım olmuştu. Futbol yazıları yazdığım yıllarda İnönü Stadı demekten vazgeçmemiştim.  Günümüzde o stat birçok anılarıyla yıkılıp yerine Beşiktaş Vodafone Park Stadı yapıldı ve böylece İsmet İnönü’nün ismi silinmeye çalışıldı. Sevinerek söyleyeyim ki; silemediler…

Geçmişin o güzel günlerinde İnönü Stadında yapılacak 19 Mayıs gösterileri için günler öncesinden insanlar davetiye bulabilmek için uğraşırdı. Vilayetten ve Milli Eğitimden davetiye bulanlar son derece şanslı sayılırdı. O şanslılardan biri olarak orada birçok töreni izlemiştim. İstanbul’un çeşitli öğretim kurumlarının öğrencileri çağdaş çok sesli müziğin eşliğinde çeşitli gösteriler yapar, tören geçişleriyle yürürlerdi. O yıllarda bağnaz baskılar olmadığından spor kıyafetli genç kızlar ile erkek öğrencilerin geçişleri ve gösterileri ilgiyle izlenirdi. Bütün stat törenin son noktası olan Deniz Harp Okulu ve lisesini beklerdi. Beyaz giysiler içerisinde genç denizciler stadın ortasında üst üste çıkarak metrelerce yüksekliğinde bir kule oluştururlar ve en tepedeki denizci Türk bayrağını açardı. Bütün stat alkışlarla inlerdi. Bu bayram törenleri Ankara başta olmak üzere ülkenin diğer il ve ilçelerinde de coşkuyla kutlanırdı.

Güzel günlerdi ve şimdi hepsi birer anı oldu. İnsanın umudu hiçbir zaman sönmüyor. . Kim bilir belki yarın, belki de yarından yakın…

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun…



Bu yazı 1646 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI