Milletçe kabul etmemiz gereken gerçekleri tekrar tekrar masaya yatırmak zaman kaybından başka bir şey değildir. Hiç bir siyasi parti ayrımı yapmadan, ülkemizin menfaatlerine odaklanma vakti  gelmiştir.

Ben bilirim, Bana bırakın, biz hallederiz, biraz sabır düşüncesini rafa kaldırmanın  tam zamanıdır. Siyasi partilerin düşünce ve fikir çatışması saygı çerçevesi dışına çıkmış, zaman zaman saygısızlık boyutuna ulaşmıştır. Siyasi parti liderleri kendilerine yakışmayan topluma kötü örnek olacak tavır sergilemekten kaçınmamışlardır. Bu süreçte toplumun büyük bir kesimi enflasyon ve hayat pahalılığından olumsuz yönde etkilenmekte, yaşam şartları gün geçtikçe daha da zorlaşmaktadır.

Toplumu oluşturan aile bireyleri  hem maddi hem manevi yönde olumsuz olarak  etkilenirken, geçim sağlamak için adeta savaşmak gerektiğini ifade etmektedirler. Bu gün ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik meseleyi sorgulamadan; neden oldu, nasıl oldu, kim bu hale getirdi diye tartışmalara meydan vermeden TBMM çatısı altında çözüm odaklı görüşmelere eksiksiz tam kadro ile başlanması gerekmektedir.

Ülkemiz feraha çıkana kadar siyasi parti menfaatleri bir kenara bırakılmalıdır. Halkın büyük kesiminin hayat pahalılığı dışında; köprü, yol, baraj gibi yatırımlarla ilgilenecek durumda olmadığı gerçeğini kabul etmek gerekir. İnsanlar ne zam haberi, ne döviz kurları  ne de göçmen haberi duymak istemiyor. Türk milleti yüzyıllardır olduğu gibi onurla, gururla, haysiyet ve şerefiyle kendi yağında kavrulmakla mutlu olan, lükste gözü olmayan eşsiz bir millettir. İşçi, memur maaş zammı ve arkasından tüm ürünlere gelen zam ile bu kısır döngünün çözüm olmadığını, öteleme dışında bir işe yaramadığını bilmeyen yoktur.

Bundan sonra meclis; tek millet, tek yürek olarak devam etmelidir. Böylece içimizdeki vatan hainlerinin gözler önüne serileceği aşikardır. Bizler cennet vatanımızda gözü olan daha önce dersini alıp, akıllanmayan ülkelere tekrar bir ders vermek adına en ileri medeniyetler seviyesine ulaşmalıyız.

Bu durumda ülkemizin ekmeğini yiyen suyunu içen grup şirketleri, holdingler veya gizli zenginlerimiz bu mücadelede yerlerini almalıdır. Benim tuzum kuru, benim param var diyenler ne kadar cahil olduklarını anladıklarında iş işten geçmiş olacaktır. Neticede onlarda bu ülkenin evladı olduklarını her fırsatta ifade ediyorlar.

O zaman bu ülke için işçi, memur alın teriyle çalışıyorsa, asker polis canını ortaya koyuyorsa ülkenin çok değerli iş adamları, müteahhitlerimizde ülke kalkınması için ne yapabileceklerini bir daha gözden geçirmelidir.

Biz ÜSKÜDAR HABER GAZETESİ olarak siyasi değil insani bir harekete öncülük etmek adına bu ÇAĞRIyı yayınlıyoruz.

Bu cennet vatanda TÜRK BAYRAĞI dalgalandıkça özgürce, insanca yaşamaya devam edebiliriz...