Dün­ya­nın yedi ha­ri­ka­sı­nın İKİ ta­ne­si TÜRKİYE’DE bu­lu­nu­yor. Bir ta­ne­si ARTEMİS Ta­pı­na­ğı,di­ğe­ri ise İzmir sel­çuk­lu’da Ha­li­kar­nas Mo­za­le­si. Tür­ki­ye iKİ KI­TA­yı bir­leş­ti­rir Asya ve Av­ru­pa kı­ta­la­rı. Dün­ya­da en çok ko­nu­şu­lan ko­nu­lar­dan biri Nuh’un ge­mi­si­dir. Bu gemi Cudi Dağı’nda bu­lu­nur. Dün­ya­nın en uzun ikin­ci sa­hi­li­nin HATAY’da ol­du­ğu­nu bi­li­yor mu­su­nuz? Dün­ya­da ilk ma­de­ni pa­ra­nın İZMİR’de bu­lun­du­ğu­nu. Dün­ya­da bi­li­nen en eski İlk KİLİSE HATAY’da bu­lu­nan Ha­bib-i Nec­car Dağı’nın ba­tı­sın­da yer alan Aziz Pet­rus’dur. Tür­ki­ye, Ame­ri­ka’dan sonra 1935 yı­lın­da ka­dın­la­ra seçme se­çil­me hakkı ta­nı­yan ilk ül­ke­ler­den bi­ri­dir. Her yıl yirmi bin ya­ban­cı gelin TÜRK er­kek­le­riy­le ev­le­ni­yor. Ge­lin­ler­de; Su­ri­ye­li, Azeri ve Özbek ço­ğun­lu­ğu tem­sil edi­yor. Dün­ya­da dört mev­si­mi aynı anda gö­re­bi­le­ce­ği­niz bir kaç ül­ke­den bi­ri­dir TÜRKİYE! Bütün bu Tür­ki­ye bil­gi­le­ri; bil­dik­le­ri­mi ka­fam­dan, di­ğer­le­ri­ni Go­og­le’den ara­yıp bul­dum, yaz­dım.

Bun­la­rı yaz­ma­mın se­be­bi; belki benim ya­zı­la­rı­mı oku­yan­lar­dan üç beş ki­şi­nin bir daha dü­şün­me­si­ni sağ­la­mak. Dün­ya­nın en güzel ül­ke­si­nin ce­hen­ne­me dön­me­si­ne izin ver­me­yin. Oy veren siz­si­niz ama ço­cuk­la­rı­nı­zın ge­le­ce­ği ver­di­ğin oy ile oran­tı­lı­dır. Oyunu kime ve­rir­sen ver: Vatan ha­in­le­ri­nin TÜRK VE TÜRKİYE düş­man­la­rı­nın yö­ne­tim­de ol­ma­sı­na izin verme!

İYİ ADAM
Adam ge­çir­di­ği bir dizi ame­li­yat­tan sonra dok­tor­la­rın bütün mü­da­ha­le­si­ne rağ­men
kur­ta­rı­la­ma­mış ve vefat et­miş­tir. Aile­si ta­ra­fın­dan ce­na­ze tö­re­ni ya­pıl­mış hoca ce­na­ze na­ma­zın­da kla­sik ola­rak sor­muş: Mer­hu­mu nasıl bi­lir­di­niz? İyi bi­li­riz diye hep bir ağız­dan cevap gel­miş. Hoca devam etmiş. Evet muh­te­rem bir in­san­dı. Yar­dım­se­ver­di. İyi bir Müs­lü­man­dı. İyi bir baba ve iyi bir eşti der­ken, mer­hu­mun ka­rı­sı o ka­la­ba­lık­ta oğ­lu­na işa­ret eder; koş gel, koş oğlum. Çocuk ko­şa­rak an­ne­si­nin ya­nı­na gelir. Buyur anne. Oğlum bu ba­ba­nın ce­na­ze­si değil, şu ta­bu­tun ke­na­rın­dan aç bak ho­ca­nın an­lat­tı­ğı adam baban değil!

ESKİ KA­FA­LI ES­NAF­LAR 
ARA­NI­YOR
Elin­de­ki bi­ri­ki­mi­ni resmi te­fe­ci ban­ka­la­ra ya­tı­rıp, is­tih­dam ya­ra­tıp, iş­ye­ri ki­ra­la­yıp, adam ça­lış­tı­rıp, vergi öde­yecek, ka­zan­ma­sa bile ki­ra­sı­nı her ay fark­lı ya­tı­ra­cak, iş­ye­ri sa­hip­le­ri­nin ta­ciz­le­ri­ne kat­la­na­cak, elekt­rik, su fa­tu­ra­la­rın­da kat­lan­mış olsa da ka­zık­lan­mış his­set­me­yecek, ge­re­kir­se borç harç alıp gü­nün­den önce öde­yip, mut­lu­yum, mut­lu­sun, mutlu diye fiil çe­ki­mi ya­pa­bi­
lecek, hal­kı­na uygun mal sa­ta­cak sonra aynı malı iki misli fi­ya­ta ra­fı­na tek­rar koyup müş­te­ri­si­ne ve­re­si­ye satıp ne zaman öder­sin diye sor­ma­ya­cak, güler yüzle ka­pı­ya kadar yolcu edecek, müş­te­ri­si bor­cu­nu öde­me­di­ği zaman ken­di­ni suç­la­yıp ne hata ettim acaba diye dü­şü­necek, ka­zan­dı­ran müş­te­ri­si­ne karşı kom­şu­dan da alış­ve­riş yapın o da ka­zan­sın di­ye­bi­lecek, evine güler yüzle gi­decek, eşi­nin ço­cuk­la­rı­nın tüm is­tek­le­ri­ni ye­ri­ne ge­ti­rip, sabah güler yüzle evden çıkıp işine gi­decek, gelen kadın müş­te­ri cil­ve­de yapsa her türlü tek­li­fe efen­dim kar­de­şim di­yecek, gör­me­yecek, duy­ma­ya­cak, yolda oto­mo­bil çarp­sa kam­yon çarp­ma­dı­ğı için mutlu ola­cak…
Tüm bu say­dık­la­rı­ma uy­gun­sa­nız zaten Allah’ından bul­muş­sun, hadi kar­de­şim ha­di­ii!

KİM GÖRDÜ
Adam, eşi ile bir­lik­te alış­ve­ri­şe çıkar. Eşi­nin is­tek­le­rin­den bıkan adam, param bitti ku­su­ra bakma der­ken, ken­di­ni ban­ka­da bulur. Ben bu ka­dın­dan nasıl kur­tu­la­ca­ğım Allah’ım der­ken, soy­gun­cu­lar ban­ka­ya girer ve soy­gu­nu ya­par­lar. Soy­gun­cu­lar çık­ma­dan önce ada­mın bi­ri­ne sorar sen bizi gör­dün mü adam gör­düm der ve kur­şu­nu yer. Bizim ki yat­tı­ğı yer­den ka­fa­sı­nı kal­dı­rır. Soy­gun­cu sorar sen bizi gör­dün mü? Hayır efen­dim ben gör­me­dim, ancak eşim baş­tan sona soy­gu­nu sey­ret­ti.

Say­gı­la­rım­la…