Bugun...


AV. ARB. ÖZCAN BAKIRCI

facebook-paylas
BİR BOŞANMA SEBEBİ OLARAK SOSYAL MEDYA KULLANIMI
Tarih: 06-03-2024 20:29:00 Güncelleme: 06-03-2024 20:29:00


De­ğer­li Okur­lar, fark­lı se­bep­ler ne­de­niy­le ül­ke­miz­de bo­şan­ma oran­la­rı gi­de­rek yük­se­li­yor. Aşa­ğı­da tablo ola­rak sun­du­ğum TÜİK ve­ri­le­ri de bu gö­rü­şü des­tek­ler ni­te­lik­te. Tablo ha­lin­de su­nu­lan TÜİK ve­ri­le­rin­de­ki bo­şan­ma­la­rın %33’ü ev­li­li­ğin ilk 5 yılda ger­çek­le­şi­yor. Evli çift­le­rin yol­la­rı­nı ayır­ma­sın­da­ki en önem­li sebep ise %32 ile “so­rum­suz ve il­gi­siz dav­ran­ma” ola­rak ses­len­di­ri­li­yor. Bu se­be­bi %14 ile “al­dat­ma” , %9,8 ile “eko­no­mik ne­den­ler”, %8 ile “şid­det eği­li­mi” takip edi­yor.


Sev­gi­li Okur­lar, yu­ka­rı­da de­tay­la­rı ile ver­di­ği­miz bo­şan­ma se­bep­le­ri­nin ya­nı­na son yıl­lar­da başka bir neden ola­rak “sos­yal medya kul­la­nı­mı” da ek­len­di.


Sos­yal med­ya­nın ha­ya­tın her ala­nı­na gir­me­siy­le bir­lik­te bi­rey­ler ara­sın­da­ki ile­ti­şim bi­çim­le­ri de evrim ge­çi­ri­yor. Artık en ya­kın­la­rı­mız­la bile yüz-yü­ze gö­rüş­mek­ten im­ti­na eder hale gel­dik. Ar­ka­daş­la­rı­mız­la sos­yal medya üze­rin­den gö­rü­şü­yor, özel gün­le­ri­mi­zi sos­yal med­ya­da kut­lu­yor, iliş­ki­le­ri­mi­zi orada baş­la­tı­yor ve bi­ti­ri­yor hatta eş se­çi­mi­mi­zi bile sos­yal medya ara­cı­lı­ğıy­la ya­pı­yo­ruz. Sözün özü sos­yal med­ya­da ya­şı­yor ve ta­bi­ri ca­iz­se orada nefes alı­yo­ruz. Bu bağ­lam­da sık­lık­la kar­şı­mı­za çıkan so­ru­lar­dan biri de sos­yal med­ya­nın çok aktif ve yoğun kul­la­nıl­ma­sı­nın bo­şan­ma se­be­bi olup ol­ma­ya­ca­ğı­dır.


Ka­nun­da bo­şan­ma se­bep­le­ri 


sı­nır­lı sa­yı­da dü­zen­len­miş olsa da sos­yal pay­la­şım si­te­le­rin­de sü­rek­li zaman ge­çir­mek su­re­tiy­le ev­li­lik bir­li­ğin­den doğan yü­küm­lü­lük­le­rin ih­la­li söz ko­nu­su ol­du­ğun­da, genel bir bo­şan­ma se­be­bi olan TMK 166/1. mad­de­sin­de yer alan “ev­li­lik bir­li­ği­nin te­me­lin­den sar­sıl­ma­sı “ se­be­bi­ne da­ya­nı­la­rak bo­şan­ma da­va­sı açıl­ma­sı müm­kün­dür.


Dokt­rin­de genel bo­şan­ma se­bep­le­ri şek­lin­de ifade edi­len TMK 166. mad­de­sin­de­ki se­bep­ler­den biri olan “ev­li­lik bir­li­ği­nin te­me­lin­den sar­sıl­ma­sı” se­be­biy­le bo­şan­ma için ev­li­lik bir­li­ği­nin sar­sıl­ma­sın­dan ve ortak ha­ya­tın eşler için sür­dü­rül­me­si­nin bek­le­ne­me­me­sin­den bah­se­dil­se de bu du­rum­la­ra yol açan olay ve ol­gu­la­rın ne ol­du­ğu, hü­küm­de yer al­ma­mak­ta­dır. Bu olay ve ol­gu­la­rın za­ma­na, ze­mi­ne, somut olaya ve daha bir­çok de­ğiş­ke­ne bağlı ola­rak fark­lı­lık arz et­me­si se­be­biy­le Ka­nun­da tek tek sa­yıl­ma­sı müm­kün ol­ma­dı­ğı için bu ko­nu­da hâ­ki­me tak­dir yet­ki­si ta­nın­mış­tır.
Yani aile­si­ne ayır­ma­sı ge­re­ken za­ma­nı­nın ço­ğu­nu sos­yal med­ya­da ve özel­lik­le sos­yal pay­la­şım si­te­le­rin­de ge­çi­ren eşin, şid­det­li alış­kan­lık ya da ba­ğım­lı­lık dü­ze­yin­de­ki dav­ra­nı­şı­nın ya da bu plat­form­lar­da­ki pay­la­şım­la­rı­nın ev­li­lik bir­li­ğin­den doğan hangi yü­küm­lü­lük­le­ri ihlal ede­bi­le­ce­ği ve bu du­rum­la­rın ev­li­lik bir­li­ği­nin sar­sıl­ma­sı se­be­biy­le bo­şan­ma­ya et­ki­si hâkim ta­ra­fın­dan tak­dir edi­le­cek­tir.


Genel bo­şan­ma se­bep­le­ri sı­nır­sız ol­du­ğun­dan bir eşin sos­yal med­ya­yı çok aktif kul­la­nı­yor ol­ma­sı se­be­biy­le diğer eşe olan ev­li­lik bir­li­ğin­den doğan yü­küm­lü­lük­le­ri­ni ye­ri­ni ge­tir­me­yi ihmal eder ya da hiç ger­çek­leş­tir­mez ise, bu du­ru­mun ev­li­lik bir­li­ği­ni te­me­lin­den sars­tı­ğı ileri sü­rü­le­rek genel bo­şan­ma ne­de­ni­ne bağlı bo­şan­ma da­va­sı açı­la­bi­lir.

 

Ni­te­kim, Yar­gı­tay 2.​Hukuk Da­ire­si’nin E.2014/19849, K.2015/4186 sa­yı­lı ve 11.03.2015 ta­rih­li ka­ra­rın­da da in­ter­net­te ve Fa­ce­bo­ok isim­li sos­yal medya mec­ra­sın­da fazla vakit ge­çi­ren eşin diğer eşin ha­ya­tı­nı çe­kil­mez hale ge­tir­di­ği­ni be­lirt­miş­tir.
“…Da­va­lı­nın eşin­den bo­şa­na­ca­ğı­nı söy­le­ye­rek evi terk et­me­si, bir­lik­te ya­şa­mak­tan ka­çın­ma ve za­ma­nı­nın ço­ğu­nu sos­yal pay­la­şım si­te­si ve in­ter­net­te ge­çir­me­si, ev­li­lik bir­li­ği­nin mut­lu­lu­ğu­nu sağ­la­ma ko­nu­sun­da­ki özen yü­küm­lü­lü­ğü­ne (TMK. md.185/2) ay­kı­rı olup, diğer taraf için ortak ha­ya­tı çe­kil­mez kılar.


Ger­çek­le­şen bu du­ru­ma göre, ta­raf­lar ara­sın­da ortak ha­ya­tı te­me­lin­den sar­sa­cak de­re­ce­de ve bir­li­ğin de­va­mı­na imkân bı­rak­ma­ya­cak ni­te­lik­te bir ge­çim­siz­lik mev­cut ve sa­bit­tir. Olay­la­rın akışı kar­şı­sın­da da­va­cı, dava aç­mak­ta hak­lı­dır. Bu şart­lar al­tın­da eş­le­ri bir­lik­te ya­şa­ma­ya zor­la­ma­nın artık ka­nu­nen müm­kün gö­rül­me­me­si­ne göre, bo­şan­ma­ya (TMK.​md.166/1) karar ve­ri­lecek yerde, ye­ter­siz ge­rek­çe ile da­va­nın reddi doğru bu­lun­ma­mış­tır…”

 

Be­lir­ti­len ge­rek­çe­ler­le Yar­gı­tay 2. Hukuk Da­ire­si, ken­di­si­ne ge­ti­ri­len dava reddi hük­mü­nü bo­za­rak da­va­cı­nın da­va­lı­ya bo­şan­ma da­va­sı aç­ma­sı­nı haklı bir ge­rek­çe ola­rak kabul et­miş­tir.

 

Sonuç ola­rak, yargı ka­rar­la­rın­dan da gö­rü­le­ce­ği üzere yakın bir geç­mi­şe kadar adın­dan bile bah­se­dil­me­yen “sos­yal medya kul­la­nı­mı”, gü­nü­müz­de ev­li­lik bir­li­ği­ni te­me­lin­den sar­sa­cak ve yargı ka­rar­la­rı­nı et­ki­le­yecek hale gel­miş­tir.



Bu yazı 634 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI