Bugun...


AV. ARB. ÖZCAN BAKIRCI

facebook-paylas
BERLİN’DE HÂKİMLER VAR(DI)
Tarih: 25-11-2023 23:58:00 Güncelleme: 25-11-2023 23:58:00


İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın, 6 Ekim 2023’te Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği’ne yazdığı yazı ile İstanbul Anadolu Adliyesi’nde bazı ve hâkim ve savcılarla ilgili “rüşvet, iş takibi, aracılık ve usulsüzlük” iddialarını dile getirmesi gözlerin bir kere daha yargıya ve yargı mensuplarına çevrilmesine yol açtı. Başsavcı Uçar'ın ihbar dilekçesinde; uyuşturucu kaçakçılarının, yasa dışı bahisçilerin rüşvetle tahliye edildiği ve haberlere erişim engeli kararlarının para karşılığı verildiği iddiaları yer aldı. Uçar, dilekçesinde, “Azalan hâkim-savcı sayısının ihtiyaca binaen hızla artırma yoluna gidilince yargı mensuplarındaki nitelik ister istemez irtifa kaybetti. Halkta yargıya karşı güvensizlik oluşmaya başladı” demişti.

Değerli okurlar, Başsavcı İsmail Uçar’ın ihbar dilekçesinde dile getirdiği hâkim ve savcıların niteliklerindeki irtifa kaybı ve yargıya duyulan güvenin azalması aklıma ister istemez Almanların adaletle ilgili o eski öyküsünü getirdi ve köşeme taşımak istedim.

Hikâyeye göre Alman Kralı II. Frederick 1750 yılında Postdam’dan geçerken bir araziyi çok beğenir ve adamlarına orada kendisine bir saray yapmaları emrini verir.

Kralın adamları gösterilen yere gidince orada bir değirmen olduğunu görürler. Saray yapılabilmesi için o değirmenin araziden kaldırılması gerekir. Bunun üzerine gidip değirmenin kapısını çalarlar. Karşılarına değirmenin sahibi yaşlı adam çıkar. Kralın adamları, kralın değirmeni satın alacağını söyleyip kaç para istediğini sorarlar yaşlı değirmenciden. Fakat yaşlı değirmenci araziyi satmayı kesin bir dille reddeder. Değirmen için ederinin çok üstünde teklif yapılsa da nafiledir.

Adamları kralın yanına döner ve durumu anlatırlar. Kral, adamlarını geri çeviren değirmenciyle bir de kendisi konuşmak ister. Yaşlı değirmenci kralın huzuruna çağrılır. Kral, yaşlı adama değirmeni neden satmadığını sorar. Değirmenci  “Değirmen bana atalarımdan kaldı, ben de onu çocuklarıma bırakacağım.” diye cevaplar. Fakat kral da kararlı bir ifadeyle kendisinin kral olduğunu istese değirmeni para vermeden alabileceğini söyler. Değirmenci de bu söze karşılık o unutulmaz cevabı verir:

“Alamazsınız. Berlin’de hâkimler var!”

Bu ‘haddini bilmez’ söz üzerine tüm gözler krala çevrilir, çok hiddetleneceği düşünülür. Fakat o bu sözden hoşnut olur. Zira mahkemeleri ıslah etmek için öteden beri çalışmaktadır ve çabalarının meyve verdiğini görmek onu mutlu etmiştir. Krala karşı bile olsa mahkemelerin adaletine güvenilmektedir. Bunun üzerine kral tarihe geçen şu ünlü sözünü söyler:

“Hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar kral bile olsa adaletten üstün değildir. Hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz.”

Kral II. Frederick, değirmenin Prusya Krallığı ayakta kaldıkça korunmasını ister. Değirmenin yanına sarayını yaptırır. Uzun yıllar burada kalan kralın bir keresinde şöyle dediği söylenir:

“Adalet bana her sabah, sıcak bir ekmek kokusuyla gelirdi.”

Bu meşhur hikaye gerçek midir değil midir bilinmez fakat II. Frederick; bilgiye, fikre ve adalete önem veren bir kraldı. Prusya’nın bir hukuk devleti haline gelmesini istiyordu. Bunun için de güçlünün değil haklının mahkemelerde galip gelmesi gerektiğine inanıyordu ve şöyle diyordu: “Mahkemeler konuşmalı, krallar sessiz kalmalı.”

Bugün o değirmen hala bir adalet simgesi olarak orada, sarayın yanında duruyor.  Almanya’da insanlar rahatlıkla Berlin’de hâkimler var diyebiliyor.

Peki ya biz sevgili okurlar bugün kaçımız uğradığımız bir haksızlık karşısında Ankara’da hâkimler var diyebiliyoruz?

 

 



Bu yazı 1515 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI