Bugun...


AV. ARB. ÖZCAN BAKIRCI

facebook-paylas
Fahiş Kiralar Yaşam Biçimimizi Tehdit Ediyor
Tarih: 20-07-2023 10:28:00 Güncelleme: 20-07-2023 10:28:00


Merhabalar değerli Üsküdar Haber Gazetesi okurları, bir Kuzguncuk sakini olarak güncel hukuki konularda dilim döndüğünce fikir ve görüşlerimi sizlerle paylaşmaya, sizlerden gelen sorulara yanıtlar vermeye çalışacağım. Hukuki meselelerdeki paylaşımlarınız için mail adresimden tarafıma ulaşabilirsiniz.

          

Sevgili okurlarımız sonunda bu da oldu. Antalya’dan gelen haberle birlikte giderek içinde çıkılmaz bir hal alan ev sahibi-kiracı sorununda artık yeni bir safhaya geçildiği görülüyor. Haber de şöyle diyordu; Antalya’da ev sahipleri konutları açık artırma usulü kiraya vermeye başladı.

 

Antalya'da son dönemde yaşanan astronomik kira zamları nedeniyle kiracıların örgütlenerek hak arayışına girdiklerini ve protesto gösterilerinde bulunduklarını zaten biliyorduk. Özellikle Rusya- Ukrayna Savaşı ile birlikte kente gelen yabancı sayısında artış olduğu, şehirde kiralık konut bulunamadığı, bulunsa bile en düşük rayiç kira bedellerinin 30.000 Lira sınırına dayandığı sıklıkla duyulan haberler arasındaydı.

 

Yazılı ve görsel medyada yer alan haberler kira krizinin sadece Antalya ve büyükşehirlerle sınırlı kalmadığını, Türkiye’nin neredeyse bütün şehirlerine sirayet ettiğini gösteriyor. Türkiye’nin hemen şehirlerinden akan–çoğu kez ölüm ve yaralanmayla sonuçlan-  ev sahibi kiracı kavgalarının görüntüleri de yaşanan krizin derinleşerek arttığını gösteriyor.

 

Değerli okurlar, bu günlerde hemen herkes biz avukatlara kira hukukuna ilişkin soru sormak ya da uyuşmazlığın çözümü konusunda hukuki yardım için geliyor. Ne var ki kira krizi, hukuki boyutunu aşan ekonomik ve sosyal değişimleri de tetikliyor. Toplumsal barışın tamir edilemeyecek ölçüde bozulmasına, yaşam  biçimlerimizin olumsuz  bir biçimde evrilmesine sebep oluyor. Yaklaşan ve giderek büyüyen bir tehlikenin farklı boyutlarından kısaca bahsetmek gerekirse:

 

 

KİRACI OLAN HERKES SOKAKTA KALMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA KALACAKTIR

 

TÜİK tarafından kiraya ilişkin verilerin toplanmaya başladığı 2006’da kirada oturanların oranı yüzde 23,5'di. Bu oran 2012’de yüzde 20,9’a kadar düştü. Ancak 2012’den bu yana her sene kiracı oranı yükseliyor. 2018’da yüzde 25’i aşan kiracı oranı 2022 yılında yüzde 27,2 oldu. Bu veriler de gösteriyor ki halkımızın önemli kısmı kiracı olarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

 

Özellikle seçimlerden sonra uygulanmaya başlanan faiz artışlarıyla birlikte görüldü ki, faizin tek başına artırılması bir çözüm değildir. Çözüm olmadığı gibi faizlerle birlikte döviz kurları da artışa geçti.  Memura ve asgari ücretliye yapılan ciddi zamlar da göz önüne alındığında ufukta daha önce görülmemiş bir enflasyon dalgası ile karşı karşıya kalacağımız ortadır. Bu enflasyon dalgası ile kira bedelleri daha önce görülmemiş seviyelere çıkabilir. Kiracı olanlarımız -şu anda hangi gelir seviyesinde olursa olsunlar- önümüzdeki yıl ya da sonraki yıllarda artan kira artışıyla başa çıkamayacaktır. Çünkü maaş ya da gelirinizdeki artış hiçbir zaman enflasyonla yarışamaz.

 

KAMU DÜZENİ KAÇINILMAZ OLARAK BOZULACAKTIR

 

Sevgili okurlarımız, avukatlık mesleği gereği hayatımızın önemli bir bölümü adliye koridorlarında geçiyor.  Bu nedenle rahatça söyleyebilirim. Kira uyuşmazlıkları belki de Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine ulaşmış durumdadır. Halen mahkemelere yansıyan hukuk uyuşmazlıklarının % 40’ının kira uyuşmazlığı olduğu adliye koridorlarında konuşulanlar arasında. İstanbul Adliyelerinde herhangi bir kira uyuşmazlığı için açılan davalarda ilk duruşma günü1 yıl sonrasına verilmektedir. Kira hukukundan kaynaklı herhangi uyuşmazlığın mahkemeler yoluyla çözüme kavuşabilmesi için minimum 2-3 yıllık bir süre gerekmektedir. Bu süreler de gösteriyor ki giderek artan kira uyuşmazlığı sayısı çoktan mahkemelerin iş görebilme kapasitesini aşmış durumdadır. Bunlara ek olarak uyuşmazlığın Ceza Hukuku kapsamında değerlendirilmesi gereken sonuçları tek başına bir yazının konusu olabilecek genişliktedir. Ezcümle, yargımız hantal yapısı ve zaten ağır olan iş yükü sebebiyle kira uyuşmazlıklarını çözebilecek durumda değildir. Mevcut durum gerek ev sahiplerini gerekse kiracıları kendi hukuk dışı çözümlerini üretmeye itecektir.

 

YAŞAMA BİÇİMLERİMİZ, OTURDUĞUMUZ MEKÂNLAR VE SEMTLERİMİZ MECBUREN DEĞİŞECEKTİR

 

Değerli okurlar, biz Türkler pek çok konuda fakir olsak da zaman ve mekân konusunda oldukça zengin bir milletiz. Zamanı hoyratça kullandığımız yetmezmiş gibi minimum 80-100 metrekarelik evlere de bir türlü sığışamayız. Ne var ki, bu tespitim tarih olmak üzere. Karşılanamayan yüksek kiralar nedeniyle bekâr ya da yalnız yaşayanlarımızın öncülüğünde konutlarımızı başkalarıyla paylaşmaya başlamamız an meselesidir. Batı ülkelerinde olduğu gibi evimizin mutfağında ya da tuvaletimizin önünde komşumuzla karşılaşacağımız ya da selamlaşacağımız günler kapıdadır. Yükselen kira artışlarının yaşam biçimlerimizde yol açacağı diğer bir değişiklik ise şehirlerimizin merkezlerinden çeperlerine doğru itilmemiz olacaktır. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde merkezi semtlerde sadece ultra zenginlerin ve yabancıların oturduğunu görürsek hiç şaşırmayalım. Yıllardır merkezi semtlerde oturan sakinler ise yavaş yavaş pılıyı pırtıyı toplayıp ya evini kiraya vererek ya da satarak kenar semtlerde aramıza katılacaktır. Merkezi semtler zenginlere tahsis edileceğine göre tüketim biçimi ve seviyesi de ona göre oluşacaktır. Bakırköy ya da Kadıköy’de oturup semt pazarı kovalamak tarihe karışacaktır. Ortalama gelir düzeyindeki kimseler olarak bizlerin eskiden oturduğumuz semtlere ancak  çalışmak ya da gezmek gidebileceğiz günler yakındır.

 

ozcanbkrc@hotmail.com

 

 



Bu yazı 1765 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI