Bugun...


ELİF UZUN

facebook-paylas
VANDALLARI BEKLERKEN
Tarih: 01-09-2024 12:27:00 Güncelleme: 01-09-2024 12:27:00


Hay­van­la­ra ne ol­duy­sa, in­san­la­ra da olur. Her şey bir­bi­ri­ne bağ­lı­dır. Yer­kü­re­nin ba­şı­na gelen, yer­kü­re­nin ço­cuk­la­rı­nın ba­şı­na da gelir - Kı­zıl­de­ri­li Ata­sö­zü-

İki aydır asıl ko­nu­ma dö­ne­mi­yo­rum. Mas­low Pi­ra­mi­di’nde ki ye­ri­miz halen karın do­yur­ma ve öl­dü­rüp ya­şat­mak­tan iba­ret. Ma­ale­sef bir üst se­vi­ye­ye çı­ka­mı­yo­ruz. Sa­na­ta, do­la­yı­sıy­la da in­sa­nın ken­di­ni ger­çek­leş­ti­re­bil­me­si adına daha çok yo­lu­muz var gibi gö­rü­nü­yor.

Top­lum vic­da­nı­nı de­rin­den et­ki­le­yen, en son ka­nun­laş­tı­rı­lan ‘sokak hay­van­la­rı kat­li­amı’ bana göre çok bo­yut­lu bir tra­je­di ve insan eliy­le yaşam hak­la­rı­na bir sal­dı­rı­dır. Ben bu ko­nu­yu daha ya­zar­ken ül­ke­de haber de­ğe­ri es­ki­di bile. Her kö­tü­lük vücut bu­lu­yor, her koyun kendi ba­ca­ğın­dan ası­lı­yor. Ta ki sıra in­sa­nın ken­di­ne ge­le­ne kadar. Üzü­le­rek söy­le­me­li­yim ki ‘balık ha­fı­za­lı’ de­yi­mi yakın bir ta­rih­te ‘insan ha­fı­za­lı’ ola­rak de­ği­şecek.

Ge­le­cek­te bu­gü­nün in­sa­nı ya­rı­nın ço­cuk­la­rı­na şöyle ma­sal­lar an­la­ta­cak;
Bir var­mış ve artık hiç yok­muş. Ço­cuk­la­rın öz­gür­ce do­laş­tı­ğı kır­lar, kışın yağan kar, ba­har­da açan çi­çek­ler var­mış. Evler tek katlı ve o ev­le­rin için­de aile­le­rin be­ra­ber­ce akşam ye­me­ği ye­di­ği mut­fak­lar var­mış. Henüz an­ne­ler ekmek kokar, kom­şu­nun bah­çe­sin­den erik çal­mak hır­sız­lık­tan sa­yıl­maz­mış. Her evin ke­di­si, her so­ka­ğın kö­pek­le­ri var­mış. Gece yıl­dız­lar gö­rü­lür, za­ma­nı gü­neş­le öl­çe­bi­lir, damla damla ya­şa­dı­ğı anı idrak eder­miş in­sa­noğ­lu. Gö­rü­şü sı­nır­lan­ma­yan, ufku gören insan, hayal ku­ra­bi­lir­miş o za­man­lar. Hatta çok güzel bes­te­ler, do­ğa­dan ilham alan res­sam­lar, şa­ir­ler var­mış ge­ze­ge­nin başka başka yer­le­rin­de. İnsan­lar aşık olur­muş, sev­gi­yi de acıyı da hüc­re­le­rin­de his­se­der­ler­miş. He­ye­can diye bir şey var­mış, il­ginç. Komşu açken di­ğe­ri uyu­ma­yı ar bi­lir­miş. İnsan henüz ken­di­nin hasmı de­ğil­miş. Ki­tap­lar var­mış çokça, sev­gi­li­ler bir­bir­le­ri­ne kitap he­di­ye eder­miş. İçinde altı çi­zi­li cüm­le­ler, ku­ru­muş çi­çek­ler olur­muş. Her yıl kuş­lar göç eder, in­san­lar on­la­rı sev­giy­le kar­şı­lar­mış (Yaren ile Osman amca diye bir ef­sa­ne bile var­mış). O zaman ku­rak­lık diye bir şey yok­muş, su sa­vaş­la­rı diye bir şey bil­mez­ler­miş. De­re­ler akar, in­san­lar yağ­mur­da ıs­la­nır­mış. Aile fo­toğ­raf­la­rı var­mış ya­şan­mış­lı­ğın şa­hit­le­ri.

Bir gün ne ol­duy­sa olmuş. İyilik hızla eski bir res­min için­de hap­so­lup kay­bol­muş. Yıl­dız­lar sön­müş, ufuk çiz­gi­si kay­bol­muş. Bah­çe­li evler bir ge­ce­nin sa­ba­hın­da yer­le­ri­ni tozla top­ra­ğa bı­rak­mış. Gök­de­len denen de­va­sa kor­kunç be­ton­lar di­ki­lip in­san­lar on­la­rın çek­me­ce­sin­de ya­şa­ma­ya baş­la­mış ve hayal ku­ra­maz olmuş. Ağaç­lar, çığ­lık­la­rı­na al­dı­rış edil­me­den bir bir ke­sil­miş. Hatta or­man­lar ya­kıl­mış için­de­ki mil­yon­lar­ca can­lıy­la be­ra­ber. Telg­raf tel­le­ri bile kal­ma­mış kuş­la­rın ko­na­ca­ğı, yer­siz yurt­suz sür­gün ol­muş­lar. Sev­gi­li­le­rin elin­den ki­tap­lar çe­ki­lip alın­mış, dün­ya­nın al­tı­na ku­ru­lan ateşe atıl­mış­lar. Ye­ri­ne ne mi ver­miş­ler? Küçük küçük ek­ran­lar, ga­li­ba büyü gibi bir şey yap­mış­lar bu ek­ran­la­ra. Bakan artık ondan gayri bir şey gö­re­mez olmuş. Kö­tü­lük siyah pe­le­ri­ni­ni giyip or­ta­lık­ta ra­hat­ça do­laş­ma­ya baş­la­yın­ca mü­rit­le­ri de çok olmuş. İnsan bir kez daha dün­ya­nın ba­şı­na gel­miş bir bela olup çık­mış.

Halen so­kak­lar­da yaşam sa­va­şı veren hay­van­la­ra gel­miş sıra! Oysa in­sa­nın do­ğay­la ara­sın­da­ki son kalan bağ­mış bu hay­van­lar. Kö­tü­lük, bü­yü­dük­çe artık sak­lan­ma­ya gerek duy­ma­mış. İyi­le­rin üs­tü­ne bas­mış, hay­van­la­rın ölüm em­ri­ni o dö­ne­min ya­sa­la­rın­dan ge­çir­miş. Bunu duyan kö­tü­lük hemen ka­fa­sı­nı kal­dır­mış ve hemen kol­la­rı­nı sı­va­mış. Bir kat­li­am­dır almış ba­şı­nı git­miş. İnsan­lar masum kö­pek­le­ri bul­duk­la­rı yer­ler­de par­ça­la­ma­ya baş­la­mış­lar. On­la­rı ya­şat­ma­ya ça­lı­şan ke­nar­da kö­şe­de kal­mış in­san­la­ra ezi­yet et­miş­ler. Bir soy kı­rım­dır baş­la­mış ve artık insan iflah olmaz bir çağın ki­li­di­ni açmış.

Yani an­la­ya­ca­ğı­nız doğal elma kal­ma­mış gök­ten in­sa­nın ba­şı­na düş­sün de bu masal mutlu bit­sin.
Bu yeni ya­say­la ya­şat­mak değil öl­dür­mek legal hale ge­ti­ril­mek is­te­ni­yor. Ve siz­ler ço­cuk­la­rı­nı­za so­kak­ta­ki hay­va­nı öl­dür­me­nin hak ol­du­ğu­nu söy­le­ye­rek bü­yü­te­cek­si­niz. Bunu du­ya­rak bü­yü­yen, ayağı çok­tan top­rak­tan ke­sil­miş çocuk, ken­din­den baş­ka­sı­na yaşam hak­kı­nı ta­nı­ma­ya­cak. Bun­dan sonra artık bala da dal­dır­sa­nız yen­mez bir dünya ya­ra­tı­la­cak. Yu­ka­rı­da­ki ma­sa­lın için­de­ki bir­çok şeyi artık kay­bet­tik. Ama halen ortak vic­dan mer­ha­met ve sevgi duy­du­ğu­muz, bizi biz yapan yüz yıl­lar­dır be­ra­ber ya­şa­dı­ğı­mız sokak hay­van­la­rı­nı da çekip al­ma­la­rı­na izin ver­me­me­li­yiz. Kö­tü­lü­ğün yasa ol­ma­sı­nın önü açıl­ma­ma­lı. Yaşam hak­tır! Ma­su­mu öl­dür­mek günah! Bu güne kadar gö­re­vi­ni yap­ma­yan in­san­la­rın bu ço­cuk­la­rı öl­dür­mek­te ki ıs­ra­rı­nı kabul et­me­me­li­yiz. Bu hay­van­la­rı ya­şat­mak için canla başla ça­ba­la­yan in­san­la­rın da iç­le­rin­de­ki sev­giy­le ce­za­lan­dı­rıl­ma­sı çok büyük bir he­ze­yan ve trav­ma ola­cak­tır. Kö­tü­lük kö­tü­lü­ğe ge­be­dir, ço­ğal­tıl­ma­ma­lı. Ben bu ya­zı­yı ya­zar­ken yur­dun her ye­rin­den vah­şi­ce kat­le­dil­miş hay­van ha­ber­le­ri ge­li­yor­du. Bu gün hay­va­na vah­şe­ti legal gören yarın elin­de­ki kı­lı­cı in­sa­na çe­ke­cek­tir, unu­tul­ma­ma­lı.

Her ne kadar yur­dum in­sa­nı başka başka dert­le­re uyan­dıy­sa da beni halen bu ço­cuk­la­rın öl­dü­rü­lü­yor ve öl­dü­rü­lecek ol­ma­sı de­rin­den et­ki­le­mek­te. O ne­den­le bu ya­zı­yı yaz­ma­yı borç bil­dim on­la­ra. Keşke daha faz­la­sı­nı ya­pa­bil­sey­dim. On­la­rın göz­le­ri­nin içine bakan biri ola­rak, ne kadar masum ne kadar çocuk, ne kadar sa­vun­ma­sız, ne kadar çok duy­gu­la­rı­nın ol­du­ğu­nu bi­li­yo­rum ve ya­şı­yo­rum. İnanın iç­le­rin­de o kadar çok sevgi ve korku var ki, o hal­ka­yı baş­la­rı­na ge­çir­di­ği­niz­de is­tis­na­sız ilk ref­leks­le­ri alt­la­rı­nı ıs­lat­mak olu­yor, onlar da kor­ku­yor. Sa­de­ce ko­nu­şa­mı­yor, tek dert­le­ri bir dilim ekmek ve YA­ŞA­MAK! Bu dünya sa­de­ce senin değil in­sa­noğ­lu, zaten hiç de ol­ma­dı. Anla artık!

İpli­ğin bile iğ­ne­ye tabi ol­du­ğu bu dün­ya­da, biz tek ba­şı­mı­za var ola­ma­yız! Eğer bunun için di­re­tir­sek, bir gün ge­lecek bu dün­ya­da ken­di­mi­zi sokak kö­pek­le­ri gibi his­se­de­ce­ğiz, uzak değil.

#sokakkopekleri
#katliamyasası
#sokakhayvanları
#yasamhakı,
#yasayıgericek



Bu yazı 236 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
GAZETEMİZ

nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI