Küresel ısınma diye diye artık hepimiz gereğinden fazla ısınıyoruz. Hararet herkesi sarmış durumda. Saran sadece hararet değil, onunla hayatımızın her aşaması da ısınmaya başladı.
İletişimi iyi yönetenler bu ısınmadan en büyük payı alacaklar. Düşünsenize 50 yıl boyunca 2023’te zengin olacağız masallarına inandırılan kitleler, 2023 yılı sessizce geçince ne oluyor bile demediler. Anlaşılan tarih de bir yanlışlık oldu. Olay 2223 yılına kaldı. Bunu bile iletişimi iyi kullanarak inandıracağınız büyük kitleler var bu ülkede. Çünkü bu ülkenin insanına iletişim kanalları açık ya da kapalı olarak hep sorgulamadan itaat etmeyi öğrettiler. Sağı da aynı kafada solu da aynı kafada.
Ülkemiz ekonomik olarak yanıyor. Seçim kazanmak uğruna çıkarılan EYT ile, 2000’lı yıllar öncesinde olduğu gibi yine 40 yaşından başlayan emekliler ortaya çıktı. 9 bin gün pirim ödeyen ile 5 bin gün ödeyen aynı maaşı almaya başladı. Yetmedi bir de yasa değişti en düşük emekli maaşı asgari ücretten belli oranda yüksek olurken, asgari ücretin de çok altına düştü. Ve bu duruma rağmen iletişim öyle iyi yönetildi ki sistem tıkır tıkır işliyor. Biz buna ISININ İLETİŞİMİ doğru ve yavaş yavaş soğutma tekniği diyoruz. Tam birileri kalkıp şikâyet edecek, onlarla aynı siyasi görüşte olmayan ama ekonomi olarak aynı sorunu yaşayan insanlar normal vakitte komşusu iş arkadaşı otobüste dolmuşta trende vapurda birlikte yolculuk yapıp sohbet ettiği insanlara bir anda hain diyebiliyor. İşte bu gerçekten üzerinden büyük araştırmalar yapılacak cinsten bir iletişim ikna sürecinin tıkır tıkır işlediğinin göstergesidir. Böyle bir başarıyı yakalayan kişi veya kişilere de (doğru veya yanlış orası ayrı) tek kelime ile şapka çıkarılır.
Hem halk hem de siyasal iletişim açısından bakıldığı zaman, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar ekonomik sıkıntı varken bir iktidar seçim kazanamaz. Ama biz de kazanıyor. Bu durum halkı aşağılayarak geçiştirilecek bir şey değil. Aksine muhalefetin halkı ikna edecek argüman ve inandırıcı projelere sahip olmadığını, olsa bile iletişim kanallarından bunu inandıracak şekilde anlatamadığını gösteriyor.
Neyse bu yaz gerçekten sıcak geçiyor. Sadece havalar değil. Yine usuldan usuldan siyasilere cinsel içerikli tehditler de gelmeye başladı. Şimdi hedefte Sarıgül var. Ama bence asıl soru şu. Onu göstererek kimi istedikleri gibi yönetiyorlar veya istediklerini yaptırıyorlar. Siz yayınlananlara bakmayın. Yayınlananlar gözden çıkarılanlardır. Asıl büyük zararlar yayınlanmayıp da belli yerde bulunan insanlara neler yaptırıldığıdır. İletişim sosyolojisi ve iletişim stratejisi tam da budur. Taraflar birer adım attılar. Bakalım neler olacak...
Bu arada sıcakta fazla kalmayın. Hem sokakta hem de medyanın her alanında gündemin sıcaklığı ile yayınlananlara takılmayın…