Siyasi iradelerin imzası ile onbinlerce insanı canlı canlı gömmek, yüzyılın insanlık suçudur! Onlarca yıl imar affı diye umut ve oy tacirliği yapanların boynunadır vebali.

Bu vicdan azabı ile başınızı yastığa nasıl koyup uyuyor ve maaile sofralarda buluştuğunuzda birbirinizin ve evlatlarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz.

Kim verecek onbinlerce canın hesabını, derinleşen yoksulluğun hesabını. Bu yüreği yüce ulusun insanları tek yürek, tek bilek olarak yaralarını sarar. Birbirini bağrına basarak sızısını sağıltır.

Siz iktidar sahipleri ve onların yancıları siyasiler ve kıbleleri ticarethaneleri olan para tanrısının arsız kulları, emperyalist düzenin binlerce tetikçileri siz, evet siz kim siniz?

Ellerinize bu ulusun masum insanlarının kanı bulaştı. Bu kan söyleyeceğiniz ağdalı, siyasi terminoloji ile örülü cümlelerle aklanmaz.

Ulusumuzun sinesine hançer gibi saplanan bu günler, usuna da unutulmamak üzere mıh gibi çakılmıştır.

Ve "mıh" bizim tarihimizde çok önemlidir ve bunu da herkes bilir: " Bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit devleti kurtarır."

NE VAKTE KADAR

Günümüzün işleyen ekonomi sistemine baktığımızda görüyoruz; şirketler siyasileri iktidar olma yolunda finansal olarak destekliyor. İktidar olma yolundaki nüfuza sahip siyasiler ise vatandaşa vaatler manzumesi diziyor.

İktidara gelen siyasiler vatandaşa verdiği vaatleri ve yapması gereken ödevleri bir kenara bırakıp, kendini iktidara taşıyan şirketlerle kol kola girerek onların varlıklarını koruyacak, zenginliklerine zenginlik katacak düzenlemeler ve kararlar almak üzere gece gündüz mesai yapıyorlar.

Bu arada oluşan gelir dağılımındaki eşitsizlik giderek büyüyor. İşçi, memur, ücretli kesim ve küçük esnaf, küçük ve orta ölçekli işletmeler açlık ile terbiye ediliyor.

Her geçen gün yaşam kalitemizi düşüren, sağlığımızı kaybetmeye mahkum edildiğimiz, hastalandığımızda veya başımıza bir hal geldiğinde faydalanalım diye ödediğimiz vergi ve primlerden oluşan bütçeler nereye gidiyor?

Kapitalizmin ayak oyunu "şirketokrasi"nin hükümeti ve hükümet ile birlikte vatandaşlarımızı üstü örtülü olarak güçsüzleştirmesine ne vakte kadar razı olacağız.

Biliyoruz yaşanacak güzel ve aydınlık günler var. Umut var!

Sevgi ve selam...