Bugun...


HAKAN AKSOY

facebook-paylas
RODOS'TAN DÖNÜŞ
Tarih: 02-01-2020 05:50:00 Güncelleme: 02-01-2020 05:50:00


Rodos kalesi 6 kapıdan oluşur. 4 km uzunluğundadır. Saray; içinde odalar, kiliseler, meydanlar, bahçeler, hendekler ve eski evler barındıran muhteşem bir yer. 1309 yılında Rodos Şövalyeleri, Avrupa'daki Kaleler gibi yeniden inşa etmişlerdir. 1480 yılında Fatih Sultan Mehmet ve 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın ordularına karşı direnen bu kale sonunda 1522 yılında Kanuniye yenik düşerek ve çok hasar alarak Osmanlıya geçmiştir.

Yıllar içinde savaşlar, depremler ve yangınlarla kale tamamen yok olmuştur. İkinci dünya savaşında İtalyanların adayı istila etmesiyle (1937-1940) İtalyan mimar Victor Emanuel kaleyi eski yapıya uygun ve tamamen aslına sadık kalarak yeniden ortaya çıkarmıştır ve günümüzde muhteşem kale kişi başı 5 Euro karşılığında ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Bu da turizmin getirisidir. Olmayan bir kaleyi aslına uygun olarak yeniden yapmışlar ve günümüzde ne kadar önemli bir turizm merkezi haline getirmişlerdir.

Rodos merkezi eski ve yeni şehir diye ikiye ayrılır. Eski şehir dediğimiz bölge kaleiçi dediğimiz bölgedir. Gerçekten eskidir. Bizdeki gibi eskiyi yık yeniyi yap yoktur. Eski binalar, evler, hanlar, hamamlar yeniden restore edilerek günümüze kadar ulaşmıştır. Bizde tam tersi yık ve daha yüksek yap gökyüzünü kapat ki yıldızları göremeyelim. Ay ve yıldızları gökyüzünde her daim görürsek Rodoslular kadar mutlu, mesut ve güler yüzlü olabiliriz. 

Eski şehir dediğimiz bölgede hediyelik eşya satan dükkanlar, barlar, meyhaneler, dinlenme yerleri, kafeler var. Hatta Türk kahvehanesi bile var. Hediyelik eşyalar arasında Yunan filozoflarının tüm heykelleri ve Rodos'a dair ne varsa bulmak mümkün. Ben Fethiye'de yaşıyorum. Ülkemizi ziyarete gelen turistler, Fethiye'den evlerine dönerken sadece buzdolabı magnetinden başka bir şey bulamıyorlar… 

Turizm alışveriştir. Sadece deniz ve güneş değildir. Her şey dahil otellere gelen ve yerli ve yabancı turist otelden çıkmıyor.  Giderken de arabaya binip uçağa veya otogara gidip bir yer görmeden evine gidiyor.  Rodos'ta ise her şey dahil otel çok az. Bırakın her şey dahili oda kahvaltı varsa ne ala. Çünkü sabah kahvaltını yap otelden ayrıl, merkeze doğru yola çık, denize git, dön, yemek ye, alışveriş yap, uykun gelince otele dön ve yat sabah yine aynı. Böylelikle bütün esnaf güler yüzlü çünkü herkes kazanıyor. Gelen turist ise gezip görüyor, öğreniyor, değişik yemekleri yerinde tadıyor. Bizdeki gibi otelde fabrikasyon ucuz yemekleri (herşey dahil) yemek zorunda kalmıyor. Dükkanlar kazanıyor. Ülke kazanıyor. Oteller kazanıyor. Taksiler otobüsler kazanıyor. Minibüs-dolmuş yok. İnsanlar ya taksi ya otobüslerle gidip geliyorlar. Ya da günlüğü 30 Euroya kiraladıkları küçük arabalarla ulaşımlarını yapıyorlar. Dizel arabaya da hiç rastlamadım ve büyük jip türü arabalara da pek rağbet yok. Benzinin litresi 1,40 Avro yani bize göre 9 lira 20 kuruş. Bize pahalı ama onlara çok ucuz. 

Tabii ki yazımızın sonuna da koleksiyonumuzu ekleyelim. Eski çarşıda sadece bir dükkan var, Sokrates Meydanına yakın. Orada Yunanistan'ın eski kağıt ve madeni paralarını bulmak mümkün. Yunanistan 28 Şubat 2002'de Avroya geçti. 2001 yılına kadar olan dünyanın en eski para birimlerinden olan Drahmiyi buradan bulabilirsiniz. Ben de bu dükkanı ziyaret ettim ve 50 Drahmi kağıt paraya 5 Avro ödedim. Çok pahalı olduğunu söyledim. Bizim paraya göre 30 lira. Sevgili dükkan sahibi Dimitri'ye Türkiye'de aynı para 10 lira dedim. Dimitri'de bana asıl siz de pahalı, biz de 5 sizde 10 dedi. Ben de dedim ki bizde 1 Avro 6,50 TL.  O da bana, o da sizin sorununuz dedi. 
Geleceğinizi biriktirin sağlıcakla kalın. 



Bu yazı 1557 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
GAZETEMİZ

nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI