Bugun...


EMİNE KALAFAT

facebook-paylas
AYNI RUHLA AYNI İNANÇLA İLELEBET ONUN İZİNDE
Tarih: 03-07-2022 21:14:00 Güncelleme: 03-07-2022 21:14:00


19 Mayıs 1919'da Mus­ta­fa Kemal Ata­türk Ban­dır­ma Va­pu­ru ile Sam­sun'a çık­mış­tır ve bu gün, İtilaf Dev­let­le­ri'nin iş­ga­li­ne karşı Türk Kur­tu­luş Sa­va­şı'nın baş­la­dı­ğı gün kabul edi­lir. Ata­türk bu bay­ra­mı Türk genç­li­ği­ne ar­ma­ğan et­miş­tir.

Tür­ki­ye'nin dört bir ya­nın­da spor gös­te­ri­le­ri ve tö­ren­ler­le kut­la­nır. Üze­rin­de "Genç­lik­ten Ata­türk Sev­gi­siy­le Cum­hur­baş­ka­nı­na" yazan ve "Sevgi Bay­ra­ğı" ola­rak ad­lan­dı­rı­lan dev bir bay­rak Kur­tu­luş Yolu'ndaki Tütün İske­le­si'nden ka­ra­ya çı­ka­rı­la­rak Sam­sun va­li­si­ne ve­ri­lir. Daha sonra bay­rak, cum­hur­baş­ka­nı­na su­nul­mak üzere genç at­let­le­re tes­lim edi­lir. Sam­sun'dan yola çı­ka­rı­la­rak Amas­ya, Tokat, Sivas, Er­zin­can, Er­zu­rum, Kay­se­ri, Nev­şe­hir, Kır­şe­hir ve Kı­rık­ka­le'den sonra 19 Mayıs tö­ren­le­rin­de An­ka­ra'da cum­hur­baş­ka­nı­na su­nu­lur. (kay­nak: Vikipedia)
 
Geç­miş­ten gü­nü­mü­ze bir­çok şey de­ğiş­ti. Ne bay­ram­lar eski bay­ram ne Tür­ki­ye eski Tür­ki­ye. Ama Türk mil­li­yet­çi­le­ri için hiç­bir şey de­ğiş­me­di. İlk günkü ta­ze­lik­le, ilk günkü aşkla, ilk günkü ruhla, ilk günkü inanç­la ve her zaman ile­le­bet Mus­ta­fa Kemal Ata­türk’ ün dev­rim­le­ri­nin izin­de Türk genç­li­ği ola­rak milli bay­ram­la­rı­mı­zı ya­şa­ma­ya devam ede­ce­ğiz.

Hani bir şarkı sözü var­dır; Si­le­mez­ler gön­lüm­den ne aş­kı­nı ne seni. Türk genç­li­ği ata­sı­na bağlı yo­lu­na devam ede­cek­tir.

Ata­türk’ün 16-19 Mayıs 1919 İstan­bul’dan baş­la­yan yol­cu­lu­ğu bir kur­tu­luş dö­ne­mi­ni sim­ge­ler. Sam­sun’a ayak ba­sı­şı­nın ta­şı­dı­ğı önem Ata­türk’ün Büyük Nutku’nu 19 Mayıs 1919 Sam­sun’a çı­kı­şı ile baş­lat­ma­sın­dan an­la­şıl­mak­ta­dır.

Ata­türk Millî Mü­ca­de­le sı­ra­la­rın­da Türk mil­le­ti­ni ileri gö­tü­recek olan­la­rın ve köh­ne­miş fi­kir­le­re karşı ge­lecek olan­la­rın genç fi­kir­ler ol­du­ğu­nu gör­müş­tü. Bu ne­den­le de “genç­lik” kav­ra­mı Ata­türk için ayrı bir önem ta­şı­mak­ta­dır. Ata­türk genç­ler­den sık sık bah­se­der­ken, yaş sı­nı­rı dı­şın­da fikri ola­rak genç­li­ği yani, fi­kir­de ye­ni­li­ği ifade et­miş­tir. O’nun şu sözü çok an­lam­lı­dır: “Genç fi­kir­li demek, doğ­ru­yu gören ve an­la­yan ger­çek fi­kir­li de­mek­tir.”

Bu gün Türk Genç­le­ri, işsiz ola­bi­lir, umut­suz ola­bi­lir, mut­suz ve hayal kur­mak­tan yok­sun bı­ra­kıl­mış ola­bi­lir, me­de­ni­ye­ti cum­hu­ri­ye­ti ada­le­ti de­mok­ra­si­yi ve hür­ri­ye­ti ger­çek an­lam­da ya­şa­ya­ma­ya­bi­lir. El­le­rin­den üret­ken­lik­le­ri, ener­ji­le­ri, sev­gi­le­ri alın­mış ola­bi­lir. 1-0 ha­ya­ta ve genç­lik ide­al­le­ri­ne yenik baş­la­tıl­mış ola­bi­lir.
Lakin;
Seni unut­mak müm­kün mü aziz Ata’ m…
Türk Genç­li­ği­ne harap ve bitap düş­müş bir mem­le­ket­ten nasıl bir cum­hu­ri­ye­ti kur­du­ğun azmin, ce­sa­re­tin, ka­rar­lı­lı­ğın bize yol gös­te­ri­cin­dir.
Ba­şa­ra­ca­ğız, ka­ran­lık­tan ay­dın­lı­ğa çı­ka­ca­ğız.

Ey Türk genç­li­ği! Bi­rin­ci va­zi­fen; Türk is­tik­la­li­ni, Türk cum­hu­ri­ye­ti­ni, ile­le­bet mu­ha­fa­za ve mü­da­faa et­mek­tir.

Mev­cu­di­ye­ti­nin ve is­tik­ba­li­nin ye­gâ­ne te­me­li budur. Bu temel, senin en kıy­met­li ha­zi­nen­dir. İstik­bal­de dahi seni bu ha­zi­ne­den mah­rum etmek is­te­yecek dâ­hi­lî ve ha­ri­cî bed­hah­la­rın ola­cak­tır. Bir gün, is­tik­lal ve cum­hu­ri­ye­ti mü­da­faa mec­bu­ri­ye­ti­ne dü­şer­sen, va­zi­fe­ye atıl­mak için için­de bu­lu­na­ca­ğın va­zi­ye­tin imkân ve şe­ra­iti­ni dü­şün­me­ye­cek­sin. Bu imkân ve şe­ra­it, çok na­mü­sa­it bir ma­hi­yet­te te­za­hür ede­bi­lir. İstik­lal ve cum­hu­ri­ye­ti­ne kas­te­decek düş­man­lar, bütün dün­ya­da em­sa­li gö­rül­me­miş bir ga­li­bi­ye­tin mü­mes­si­li ola­bi­lir­ler. Ceb­ren ve hile ile aziz va­ta­nın bütün ka­le­le­ri zapt edil­miş, bütün ter­sa­ne­le­ri­ne gi­ril­miş, bütün or­du­la­rı da­ğı­tıl­mış ve mem­le­ke­tin her kö­şe­si bil­fi­il işgal edil­miş ola­bi­lir. Bütün bu şe­ra­it­ten daha elim ve daha vahim olmak üzere, mem­le­ke­tin dâ­hi­lin­de ik­ti­da­ra sahip olan­lar, gaf­let ve da­la­let ve hatta hı­ya­net için­de bu­lu­na­bi­lir­ler. Hatta bu ik­ti­dar sa­hip­le­ri, şahsi men­fa­at­le­ri­ni müs­tev­li­le­rin si­ya­si emel­le­riy­le tev­hit ede­bi­lir­ler. Mil­let, fakru za­ru­ret için­de harap ve bitap düş­müş ola­bi­lir.

Ey Türk is­tik­ba­li­nin ev­la­dı! İşte, bu ahval ve şe­ra­it için­de dahi va­zi­fen, Türk is­tik­lal ve cum­hu­ri­ye­ti­ni kur­tar­mak­tır. Muh­taç ol­du­ğun kud­ret, da­mar­la­rın­da­ki asil kanda mev­cut­tur.

MU­HAB­BET­LE



Bu yazı 1768 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
GAZETEMİZ

nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI