Yaşadığımız ülke Türkiye' de, aktif bir sistem olan partili cumhurbaşkanlığı veya Türk Tipi Başkanlık sistemi kimilerine göre “ Tek Adam “ rejimi Pandemi öncesi başlayan sıkıntıları özellikle Pandemi süreci,  günümüzde en fazla gençleri ve kadınları zorladığını düşünüyorum. 

Kısaca kadın üreten bir varlık, genç ise enerjisini kullanmak zorunda olan bir birey. İşte günümüz koşullarında gençler ve kadınlar yönetim problemlerinden dolayı bunları yapamıyorlar. Problemlerini düzeltecek bir aşamaya maalesef ki yönetim erki tarafından geçilemiyor. Zaten artık kimse de düzelteceğine inanmıyor. 

İşte bu yüzden bir “ Umutsuzluk “ sarmalı özellikle gençlerde ve kadınlarda gelişen bir süreç. Bunun en önemli etkenlerinden birisini “ Siyaset “ olduğunu düşünüyorum. AKP iktidarını en fazla tercih noktasında terk edenlerin gençler ve kadınlar olduğu görülüyor. Bunu muhalefet partilerinin pozitif alana ve kendilerine tercih durumuna çevirmelerinde eksiklikler olduğu fark ediliyor. 

Mesela Cumhur İttifakı' nın etkili bileşenleri kaybettikleri gençlerin Millet İttifakı' na geçmelerini önleyici adres değişikliği ile ilgili bir düzenlemeye gitti verdiği seçim kanunu değişikliği teklifinde. 

Yani; gençleri “ Geri Kazanma “ yoluna gitmedi sadece onların oylarının muhalefete gitmesini önleme düzenlemesi yaptı. İktidar olurken kazandığı gençleri ve kadınları onların oy tercihleri ile yaşadıkları “İktidar Saltanatı” nı artık lehlerine çeviremeyeceği gerçeğini gördüğü için gençler ve kadınlar bir dolgu aracı olarak kaldı. 

Artık AKP iktidarı malum beşli ile ilgilendiği kadar gençler ve kadınlar ile ilgilenmediği ortada. 

Peki; muhalefet bu konuda nasıl ilerleme kaydediyor diye düşünecek olsak iyi ilerlediğini göremiyoruz. 
Sosyal medyayı takip ettiğimizde gençlerin siyasette önemli bir etken oldukları düşüncesini görmek mümkün. İşte burada gençlerin ve kadınların siyasette işlevselliğini arttırmak gerekiyor. Eğer işlevsellik artarsa siyasete bakış açılarında pozitif yaklaşımlar ve kazanımlarla tercih eden kuruma katkı sunacaklarını düşünebiliriz. 
Aslında  mesele çok basit. 

Demokratik bir siyaset tarzını benimseyen bir siyasi parti bu hedefine gidiş alanına gençleri ve kadınları dahil etmek zorunda. 

Aksi takdirde o siyasi parti ne demokratik olmuş ne çoğulcu olmuş ne de özgürlükçü bir siyaset tarzına erişmiş diyemeyiz. 

Birçok siyasi partide “ Gençlik Kolları “ var. Pankart asmak, slogan atmak, mitinglere toplamak siyasi partileri gençleştirmez. Veya gençlere yer açmak olarak düşünülemez. Teknoloji ile doğan ve teknoloji ile büyüyen gençlerin siyasi parti liderlerine bire bir alan açılıp eleştirilmesine fırsat verilmiyor. 

Siyasetçi gençlerle bir ilişki kurmak istiyorsa, onların eleştirilerini dinlemeli. Bugünün genç bireylerini geçmişle kıyaslayamayız ve geçmişteki argümanları kullanamayız. 

Siyasette kadın ve gençlere yer açmak için cesaretli liderlere ihtiyaç var. Neden cesaretli liderlere ihtiyaç var sorusunu sorabilirsiniz. Şöyle ki; siyasi bazı klikleşmelerin parti içerisinde olması o partilerin gençler ve kadınlar açısından tam anlamıyla gelişmiş olmadığını gösterir. Cesaretten kast ettiğim konu budur. 

Muhabbetle…