2020 yılında İstanbul'un simge mekanlarında Saint Antoine de 750 kişilik seyirci topluluğu ile İstanbul'un Etnik Dillerinde Etnik İstanbul Şarkılarını seslendiren topluluk, bu kez ilk yorumları ile Anadolu prömiyerini gerçekleştirdi.
Kiliseye giderseniz dinden çıkmazsınız, müzik evrenseldir.
Sünni İslam
Ermeni Gregoryen
Latin Katolik
Rum Ortodoks
Keldani
Bektaşi
Maftirim
Seikolos Ağiti
Arap Ortodoks
Türk Ortodoks
Alevi
Sümer
Süryani Ortodoks
Şuğul
Mevlevi
İsmi-i Cella
Kültürlerinden ezgiler…
Her çalışmasında etno-kütürel yapının aktarıldığı, müzik arkeolojisi adına kültürel izler bırakan, aynı coğrafyada yaşayan farklı dil, din ve kültürlerin özel ve bireysel olarak ürettiği müzikal eserlerin paylaşıldığı bir OCEMUT konseri, Moda’da ALL SAINTS KİLİSESİ’nde gerçekleşti.
OCEMUT(Oğuzhan Uç Çok Sesli Etnik Müzik Topluluğu) Projesini aynı zamanda, 2016 yılında çeşitli devlet kurumlarının ve bakanlıkların isteği üzerine, Hatay Çok Sesli Dinler Korosu’nun kurucu şefi olarak hayata geçiren; müzikolog, kompozitöre ve icracı şef Yrd.Dç.Dr.Oğuzhan Uç’un , çok sesli otantik müziğin kültürel aktarımını hedef alarak kurduğu sanatsal ve müzikolojik müzik topluluğu. Kendisinin şefliğinde gerçekleşen konserin repertuarı, dünyada ve Türkiye’de ilk oluyor. Seçkin konukların konser öncesi yer bulmakta zorlandığı konserin adı, Anadolu antik dünyasından yola çıkıp, günümüz dünyasına “Tanrıya Yakarış” olarak gerçekleşti. Dünya tarihinin seyrini değiştirecek kadar kültürel miras süreçlerinden en önemli Sümer kültürüne ait arkeolojik bulgu ile başlayan yolculuk, Antik Yunanda bir mezar taşında yer alan, dünyada tamamı notalı olarak ele geçen ilk eser olma özelliğini taşıyan “Seikolos” ağıtı ile devam etti.
Anadolu topraklarında pek çok kültürün notaları ile müziğin evrenselliği harmanlandı yeniden. Ocemut konserinin ilk eseri, Sultan III.Murad Han’a ait “Uyan en gözlerin gafletten uyan” olan ve bestesi, Türk Müziği nota sisteminin en önemli kuramcılarından Ali Ufki Bey’e ait. Hristiyan kültürü içinde, İncil’de yazılı olarak bulunan, en önemli dua olarak kabul edilen “Göklerdeki Babamız”, Hayr mer vor hergins, Pater Noster, Pater İmon’dan, Babil’in çocukları olarak kabul edilen ve doğu kilisesinin önemli kollarından kabul edilen Keldaniler’den, “Meryem Ana’ya Övgü”ilahisi. ANADOLU Bektaşi kültürünün ürettiği, herkesin bildiği Yunus Emre, “Ben Yürürem Yane Yane”. İlk olarak XIX.yüzyılda karşımıza çıkan Rumca-Yunanca olarak Agni Parthane yani Saf Bakire. Maftirim kültürünün ilk yerlerinden Edirne Musevileri arasında ortaya çıkan bu müzikal türünden, Hadeş Kekedem. Musevi-Yahudi geleneğinin İspanyol ve Arap rüzgârını alarak sevilen Şalom Aleyhem. 1882-83 yıllarında İzmir-Aydın demir yolu inşaatı sırasında, Edward Purser tarafından bulunan tarihin en eski ve tam notasyonu kabul edilen, Seikolos Ağıtı. MÖ.2.yüzyıla tarihlenen ve uzunca bir süre Purser’in eşi tarafından saksı olarak kullanıldığından, son satırı kaybetmiş olarak İzmir’in işgali sırasında Alman Büyükelçi tarafından korunarak, Kopenhag Müzesine geçmiş,1966 yılından itibaren burada sergilenmekte olan eserde: Işılda henüz yaşıyorken, At tasayı bir kenara,Hayat çok kısa, Ve her şey yenik düşerken zamana, sözleri ile halen Rum Ortodoks Kiliselerinde, Antik Yunan Müzik Nota Sistemi ile besteli eser karşımıza çıkmakta ve şef Oğuzhan Uç, Antik Dönem Müzik kurallarını dikkate alarak notaya aktarmış ve armonize etmiş. Yine Hristiyan kültüründen İnni A’na Abdouki, yani Seni Överiz. Bektaşi kültüründen, Bir nefescik,söyliyeyim. Anadolu Bektaşi kültürünün esinlendiği ve bağlı bulunduğu Anadolu Alevi kültürü ile büyük benzerlikler gösterdiği topraklarda her dırsatta Tanrıyı anma yaklaşımı “Şiirle de şarkıyla da anılır Allah”düsturu ve felsefesi büyük önem taşıyan “Semah”kültürünü oluşturan, sevilen Erzincan İliç semahı, Halk ozanlarımızdan Ali Ekber Çiçek tarafından bestelenen Haydar Haydar. Yine şef Oğuzhan Uç tarafından düzenlenen, Sümer dini ezgisi, Ud an gıta. İki bin yıldır Anadolu’nun kadim hakları arasında olan Süryaniler’e ait ilahi olan Hal Tarheyk Hito. Sultan II.Abdülahmit sonrasında Türk Bestekarlar arasında Arapça sözlü ve Türk Müziği makamları ile bestelenmiş ilahi formalarından ve adına Şuğul denilen, Zekai Dede el yazmasından günümüze geçen, Mualla Gavs-i Sübhani.Mevlevi İlahisi, Şem-i Ruhuna Cismimi Pervane Düşürdüm. İsm-i Celil olarak tanımlanan Anadolu tasavvufunda Zikr ve Esmalardan, Esma Zikri ve finalde deİzmir Karşıyaka Kilsesinin ibadet ilahisi olan sözleri kutsal kitaptan alınmış bir Protestan ilahisi, Selamet Sizinle Olsun ile Ocemut konseri, 17 Nisan’da Saint Antuen ikinci konserine kadar sonlandırdı.