Modern toplum, uzay çağı, milenyum. İnsan hayatı için kulağa hoş gelen kelimeler. Bir de deprem, Covid -19, kanser, Deli Dana, AIDS, gibi kelimeler var. Ne demek istiyorum? Yazıyorum, sabır lütfen. İlginç bir yazı olacak. İddia ediyorum!
Ne kadar teknoloji o kadar bela, hastalık. Ne kadar modernlik o kadar ucuz ölüm. Bu demek değildir ki ben geri kafalıyım. Ben geçmişe özlem duyan iki ayaklı şeytanların bile daha vicdanlı oldukları hayatın, bu günlerden çok daha keyifli olduğunu savunan biriyim. Adam Termik Santral yapmış, kim için yapmış? Halk için. O zaman, o bölgede oturanlar niye kanser? Çünkü o adi herifler para kazansın diye. Daha çok vatandaşımızı kanser yapsın diye, kanunen takılması zorunlu filtreyi ısrarla takmazlar, niye takmazlar? Oradaki köylümüz ölsün diye! Bu hainlerde üç kuruşluk filtrenin parasını cebe atsın diye! Kime sorsanız; vatansever, milliyetçi ama para için satmayacağı bir şey var mı? Bana göre yok. Biz bunlara sanayici ya da işadamı diyoruz.
Güzel ülkemin bir bölgesine köprü ya da tünel yapılır. Şimdi sor bana gördün mü hayrını? Görmedim. Tekrar sor bana, sana zararı var mı kardeşim bırak yapsınlar. Evet bana zararı var, sana da zararı var, çocuklarımıza da zararı var, çünkü biz ödüyoruz. Ama biz o köprüden geçmedik ki! Ha ha ha! Sen anlaşılan Deli Dumrul’u duymadın. Ödeme yapman için geçmen gerekmiyor. Bu öyle bir köprü! Geçmiyorsun, ödüyorsun. Çocuğun geçmiyor, o da ödüyor. Dalga geçmiyorum hiç olmazsa şarkısını söyleyelim. Orda bir köprü var uzakta, geçmesek de gitmesek de biz öderiz. O köprü bizim köprümüzdür. La la laa diye devam ediyor.
Peki o zaman ne yapalım? Bu kadar dini bütün hocalarımız, tarikatlarımız var. Onlardan akıl alalım desem, yağmurdan kaçarken doluya değil: Tsunamiye yakalatayım sizi ne dersiniz?
Bize sürekli cenneti ve cehennemi anlatan hocalarımız en küçük yanlışımızda hatırlamak bile istemediğim o kaynar kazanı düşündükçe, yürürken karınca ezmemek için kafamı kaldırmıyorum. (Dürüst eli öpülecek hocalarımızın konu ile ilgisi yoktur.)
Merak etmişimdir, milyonluk özel yapım arabalara binen o tarikat liderleri bir deprem olduğu zaman nasıl ortadan kaybolur? Niye bir hastane ya da okul yaptırmazlar? Anladım sizi duyar gibiyim. Talkım ve salkım hikayesi diyorsunuz. Bazen vatansever gözüken hainlerin, dindar gözüken imansızların, insan gözüken iki ayaklı şeytanların da günü gelince benden bir gün fazla yaşamayacağını, çaldığı çırptığı paraları burada bırakacağını düşündükçe keyfim yerine geliyor. İyi ki varsın ölüm.
Şeytan piyasada dolanırken kiliseyi görmüş içeri öyle bir girmiş ki bir anda izdiham! İnsanlar canını kurtarsın diye kiliseden kaçmışlar. Şeytan bakmış adamın biri oturuyor. Beni tanımadın mı diye sormuş şeytan. Tanıdım şeytansın. Eee ne yapalım! Korkmuyor musun benden? Adam net bir cevap verir. Bana bak şeytan ben senin kız kardeşin ile kırk yıldır evliyim. O benim canımı alamadı. Kaybol buradan. Benim canımı sıkma. Hadi hadi!
Saygılarımla…