Bugun...


ARZU BAŞLANTI

facebook-paylas
BİZE AZ BİLE
Tarih: 03-07-2022 21:15:00 Güncelleme: 03-07-2022 21:15:00


Ge­çen­ler­de ya­şa­dı­ğım bir ola­yın ken­di­sin­den çok ar­dın­dan dü­şün­dür­dük­le­ri üzdü beni. Yani dep­rem­den çok, art­çı­sı sars­tı!

Oto­büs ile Bey­koz’da yol alır­ken, dar bir yolda park etmiş özel bir araba -ki, park ke­sin­lik­le yasak olan bir alan, zira yol üze­ri- iler­le­me­mi­ze engel oldu. Oto­büs şo­fö­rü, özel ara­cın sü­rü­cü­sü­nü uyar­dı fakat sü­rü­cü – ina­nı­lır gibi değil ama- “bir fo­toğ­raf çekip ge­le­ce­ğim” dedi ve deyim ye­rin­dey­se bizim şo­fö­rü res­men ip­le­me­di… İna­nı­lır gibi bir olay de­ğil­di. Hani skeç ya­pıl­sa, “yok artık” de­dir­tecek cins­ten…

Oto­bü­sü­müz bir­kaç da­ki­ka ha­re­ket ede­me­di. Ça­pa­la­dı etti ve ni­ha­yet dar alan­dan çık­ma­yı ba­şar­dı. Bu sı­ra­da oto­büs­te­ki yol­cu­lar gayet sa­kin­di; kim­se­den çıt çık­ma­dı. Hani sanki o an baş­la­rı­na me­te­or taşı düşse, tepki gös­ter­me­ye­cek­ler.

Ben oto­büs şo­fö­rü­ne ses­le­nip; “Ka­pı­yı açar mı­sı­nız? Şu ara­ba­nın fo­toğ­ra­fı­nı çek­mek is­ti­yo­rum” dedim. Hani çe­ke­yim ki, tra­fik po­li­si­ne bir delil su­na­yım. Bu sefer de bizim şoför beni ip­le­me­di! Hiç­bir şey de­me­den yo­lu­na devam etti. Bu ne sü­kû­net! Sen şi­kâ­yet et­mi­yor­sun, bırak bari biri yap­sın senin ye­ri­ne.

O sı­ra­da otur­mak­ta olan bir oto­büs yol­cu­su, bana kız­gın bir şe­kil­de: “Aman abla, kimi kime şi­kâ­yet ede­cek­sin?” dedi. “Boş ver!” dedi.

Özel araç sü­rü­cü­sü­ne mi, oto­büs şo­fö­rü­ne mi, umur­sa­maz yol­cu­ya mı, yoksa has­sas top­lum­sal an­ten­ler do­la­yı­sıy­la ken­di­ne mi kı­zar­sın böyle bir du­rum­da?

Bu re­ha­vet ile ne kadar ileri gi­de­bi­li­riz ki biz? Yani bu tep­ki­siz­lik nor­mal mi? Ya dev­let ku­rum­la­rı­na bu de­re­ce gü­ven­siz­lik sağ­lık mı? “Aman abla, kimi kime şi­kâ­yet ede­cek­sin?”
Bu ne acı bir soru ve de ne bık­kın bir ser­ze­niş.

Dev­let ku­rum­la­rın­da ipin ucu kaç­mış ola­bi­lir ama va­tan­da­şın umur­sa­maz­lı­ğın­da da ipin ucu kaç­mış. Aynı va­tan­daş bir Ra­ma­zan günü kar­şı­sın­da bir şey­ler yiyen bir genç gör­sey­di o zaman sen tep­ki­yi gö­rür­dün ama.

Hal­bu­ki ola­yın ya­şan­dı­ğı o anda sa­de­ce ben değil aynı anda bir­kaç kişi o özel aracı şi­kâ­yet et­me­liy­dik. Biz dev­let ku­ru­mu­na ge­re­ke­ni bil­di­re­lim de, o üze­ri­ne dü­şe­ni var­sın yap­ma­sın. Ama biz yap­ma­lıy­dık. Aksi tak­dir­de ipin ucunu ta­ma­men kay­be­de­riz.

İşim ge­re­ği, Kore Sa­va­şı kah­ra­ma­nı olan Albay Celal Dora hak­kın­da araş­tır­ma ya­par­ken, al­ba­yın ver­di­ği bir rö­por­ta­ja rast­la­mış­tım… Bu rö­por­taj­da Albay Dora’nın Türk su­ba­yı ve as­ke­ri­ne iliş­kin ola­rak ver­di­ği örnek, yu­ka­rı­da bah­set­ti­ğim olay son­ra­sın­da ak­lı­ma ilk gelen şey oldu. Bu söz­le­ri si­zin­le de pay­laş­mak is­te­rim:

“Ulu Türk mil­le­ti­ne ve mes­lek­taş­la­rı­ma şunu arz etmek is­te­rim ki: Türk as­ke­ri paha bi­çil­mez bir var­lık­tır. İta­at­li­dir, mü­te­ham­mil­dir, ce­sur­dur ancak sı­kı­şık du­rum­lar­da kendi ka­nın­da mev­cut olan bu has­let­le­ri­nin vücud bul­ma­sı için onu us­ta­ca ve ma­ha­ret­le kam­çı­la­ma­sı­nı bilen ku­man­da­na sahip ol­ma­sı da şart­tır. Sı­kı­şık ve teh­li­ke­li an­lar­da Türk eri­nin ilk yap­tı­ğı iş mü­te­ve­ki­la­ne su­ba­yı­nın yü­zü­ne bak­mak, ku­man­da­nı­nın o an­da­ki ah­va­li­ni tet­kik et­mek­te­dir. Bu es­na­da su­ba­yı­nın yü­zün­de sa­rar­ma veya vü­cu­dun­da tit­re­me ala­met­le­ri Türk eri­nin yu­ka­rı­da arz et­ti­ğim has­sa­la­rı­nı bir anda sı­fı­ra mün­cer kılar…”

Evet, bu söz­ler milli kur­tu­luş mü­ca­de­le­si­ni baş­lat­mak için mil­let ola­rak Gazi Mus­ta­fa Kemal Ata­türk gibi bir öncü kah­ra­man­lık abi­de­si­ne neden ih­ti­yaç duy­du­ğu­mu­zun açık bir ce­va­bı bence… Ama aynı za­man­da sa­nı­rım kötü bir özel­li­ği­mi­zin de gös­ter­ge­si. Şöyle ki; bir şey­ler ba­şa­ra­bil­me­miz için hep bi­ri­nin bize öna­yak ol­ma­sı, bizi ar­ka­dan it­tir­me­si ge­re­ki­yor. Tem­bel­lik, aman sen­de­ci­lik, tes­li­mi­yet ru­hu­mu­za iş­le­miş. Ken­di­mi­ze güven dü­ze­yi­miz sıfır. Ama iyi gaza gel­di­ği­mi­zi de kimse inkâr ede­mez.
Ne oldu peki?
Tabii ki, özel sü­rü­cü­nün yap­tı­ğı ya­nı­na kâr kaldı. Aynı şeyi tek­rar ya­pa­cak.
Ne ge­li­yor­sa ba­şı­mı­za, hak edi­yo­ruz sa­nı­rım…
Neden ol­ma­sın?
Ka­na­atim odur ki; toplu ta­şı­ma araç­la­rı­nın bu tür du­rum­lar­da fo­toğ­raf çekip tra­fik po­li­si­ne bil­dir­me­le­ri zo­run­lu hale ge­ti­ril­me­li. Şo­för­ler ile tra­fik po­lis­le­ri ara­sın­da özel bir hat ol­ma­lı. Polis şo­för­le­rin bu tür yol üzeri işgal şi­kâ­ye­ti ara­ma­la­rı­na ön­ce­lik ver­me­li.
Top­lu­mu ile­ri­ye gö­tü­recek olan ve­re­ce­ği­miz ye­rin­de tep­ki­ler­dir. Sus pus otur­mak­la ol­mu­yor bu işler.

Oh, iyi valla! Siz gev­rek gev­rek otu­run, bi­ri­le­ri sizin ye­ri­ni­ze si­nir­len­sin, üzül­sün, kafa yor­sun…
Armut piş ağ­zı­ma düş…



Bu yazı 1077 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
GAZETEMİZ

nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI